500 episodes

Tefsir dersleri Mahmut Toptaş ve Ali Küçük (merhum) hocaya aittir.

Kur'an-i Kerim Tefsiri Kur'an-i Kerim Tefsiri

    • Religion & Spirituality

Tefsir dersleri Mahmut Toptaş ve Ali Küçük (merhum) hocaya aittir.

    Ankebut Suresi 1- 21 Tefsiri Ali Kucuk N085 M029

    Ankebut Suresi 1- 21 Tefsiri Ali Kucuk N085 M029

    *29 ANKEBÛT SÛRESİ 1-21 MEALİ N085 M029
    69 âyettir Mekke döneminin son zamanlarında nazil oldu. Kâfirlerin kendilerini en güçlü gördükleri günlerde, küfre dayalı saltanatları, örümceğin ağına benzetilmiş. Sinekleri tutsa bile, şahinlere tuzak olamayacağına işaret edilmiş. Geçmişten Firavun'un saltanatı, Kârûn'un serveti, Hâmân'ın şeytani ilminin küfrün yıkılmasına engel olamadığı anlatılmış. Kâfirlerin işkencesinden korkmamayı, rızk endişesiyle birilerine boyun eğmemeyi namazla kötülüklerin engellenebileceğini öğretmektedir. Allah yolunda çalışanlara, Allah (c.c), birçok çıkış yolu vereceğini bildirmektedir.

    Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile.
    1 Elif Lâm Mîm
    2 İnsanlar, denenmeden (yalnız), iman ettik deyivermekle bırakılıverileceklerini mi sanıyorlar.?
    3 And olsun onlardan öncekileri denedik. Elbette Allah, doğru söyleyenleri de, yalan söyleyenleri de bilir.
    4 Yoksa kötülükleri yapanlar bizden kaçabileceklerini mi sanıyorlar? Ne kötü hükmediyorlar.
    5 Kim Allah'a kavuşmayı ümit ederse, şüphesiz Allah'ın belirlediği vakit elbette gelecektir. O, her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.
    6 Cihat eden, ancak kendisi için cihat eder. Şüphesiz Allah, alemlerden (yaratılmışlardan) müstağnidir. (kimseye muhtaç değildir.)
    7 İman edip, salih amel işleyenlerin elbette günahlarını örteriz ve yaptıklarını en güzeliyle mükâfatlandırırız.
    8 Biz insana, anne ve babasına iyilik yapmasını tavsiye ettik. Eğer annen, baban bilgisizce, bana ortak koşman için çalışırlarsa, onlara itaat etme. Dönüşünüz Banadır. Yaptıklarınızı Ben size haber vereceğim.
    9 İman edip, salih amel işleyenleri, elbette salihler arasına katacağız.
    10 İnsanlardan bir kısmı, "Biz Allah’a iman ettik" derler. Arkasından Allah yolunda bir eziyet gördüklerinde, insanların işkencesini Allah’ın azabı gibi görürler. Eğer Rabbinden bir yardım gelirse; "Biz de sizinle beraberdik" derler. Allah, herkesin göğüslerindekini en iyi bilen değil mi?
    11 Elbette Allah iman edenleri de bilir, münafıkları da bilir.
    12 Kâfirler, iman edenlere: "Siz bizim yolumuza uyun, sizin hatalarınızı biz taşıyalım" dediler. Onlar iman edenlerin günahlarından hiçbir şeyi taşıyamazlar, şüphesiz onlar yalan söylüyorlar.
    13 Elbette münafıklar kendi ağırlıklarını, kendi ağırlıklarının yanında daha nice (saptırdıklarının) ağırlıklarını taşıyacaklar. Şüphesiz kıyamet günü iftira ettiklerinden sorguya çekilecekler.
    14 And olsun, Nuh'u kavmine peygamber olarak gönderdik. Onların arasında bin seneden elli sene eksik (dokuzyüzelli sene) kaldı. Onlar zulüm ederlerken, tufan onları yakalayıverdi.
    15 Nuh'u ve gemi arkadaşlarını kurtardık ve onları alemlere bir âyet (ibret) kıldık.
    16 İbrahim'i de (peygamber olarak gönderdik) kavmine: "Allah'a ibadet edin, O’ndan sakının. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır" demişti.
    17 Siz Allah'ı bırakıp ancak putlara tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. Allah'tan başka taptıklarınız size rızk vermeye güçleri yetmez. Rızkı Allah katında arayın. O’na ibadet edin ve O’na şükredin. O’na döndürüleceksiniz.
    18 Eğer size tebliğ edileni yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de yalanlamıştı. Peygambere düşen apaçık tebliğdir.
    19 Görmüyorlar mı? Allah yaratışa nasıl başlıyor ve sonra onu iade eder. Bu, Allah'a çok kolaydır.
    20 De ki; "Yeryüzünde geziniz, Allah yaratmaya nasıl başlamış görünüz. Sonra Allah, âhiret hayatını yaratacaktır. Şüphesiz Allah, her şeye kadirdir.
    21 Dilediğine azap eder, dilediğine rahmet eder. O’na döndürüleceksiniz.

    https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ankebut-suresi-1-21-tefsiri-ali-kucuk

    • 56 min
    Ankebut Suresi 22-45 Tefsiri Ali Kucuk N085 M029

    Ankebut Suresi 22-45 Tefsiri Ali Kucuk N085 M029

    *29 ANKEBÛT SÛRESİ 22-45 MEALİ N085 M029

    Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile.

    22 Yerde ve gökde (Allah'ı) aciz bırakamazsınız. Size Allah'tan başka bir dost ve yardımcı yoktur.
    23 Allah'ın âyetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr edenler, işte onlar rahmetimden ümit kesenlerdir. İşte onlar için acıklı azap vardır.
    24 (İbrahim'in) kavminin cevabı: "Onu öldürün veya yakın" oldu. Allah, İbrahim'i ateşten kurtardı. İşte bunda mü'min kavim için âyetler (ibretler) vardır.
    25 (İbrahim) dedi ki "Siz ancak dünya hayatında aranızda bir sevgi oluşturmak için Allah'tan başka putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü birbirinize küfredeceksiniz, birbirinize la'net edeceksiniz. Sığınacak yeriniz ateştir. Size hiçbir yardımcı da yoktur.”
    26 Lût, ona (İbrahim'e) iman etti ve "Ben Rabbime hicret ediyorum, şüphesiz O aziz'dir, hakim'dir" dedi.
    27 İbrahim'e (oğul olarak) İshak'ı ve (torun olarak) Ya'kub'u verdik. Nesline peygamberlik ve kitap verdik. Ona mükâfatını dünyada verdik. Şüphesiz o, âhirette de salihlerdendir.
    28 Lût'u da (peygamber olarak gönderdik) o, kavmine şöyle demişti: "Alemlerde hiçbir kimsenin, sizden önce yapmadığı bir fuhşu siz yapıyorsunuz.
    29 Siz hala erkeklere gidecek, yolu kesecek ve toplantılarınızda kötülüğü yapacak mısınız?” Kavminin cevabı: "Eğer doğru söylüyorsan, haydi bize Allah'ın azabını getir" demek oldu.
    30 (Lût) Dedi ki: "Rabbim, bozgunculuk yapan bu kavme karşı bana yardım et."
    31 Elçilerimiz İbrahim’e müjde ile geldiklerinde: "Biz bu şehir halkını helâk edeceğiz. Bu şehir halkı zalim oldu" dediler.
    32 (İbrahim) "O şehirde Lût da var" dedi. (Elçiler) : "Orada olanları biz biliyoruz. Onu ve ailesini kurtaracağız. Hanımı hariç, o geride kalanlardan oldu" dediler.
    33 Elçilerimiz Lût'a geldiğinde onlar sebebiyle fenalaştı ve eli kolu daraldı. Onlar (elçiler): "Korkma, üzülme biz, seni ve aileni kurtaracağız. Hanımın hariç, çünkü o, geride kalanlardan oldu."
    34 "Bu şehir halkının fasıklık yapmaları sebebiyle üzerlerine gökyüzünden azap indireceğiz."
    35 And olsun, akleden kavim için o şehirden apaçık bir âyet (ibret)i geride bıraktık.
    36 Medyen’e kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. "Ey kavmim, Allah'a ibadet ediniz, Ahiret gününe ümit besleyin, yeryüzünde bozgunculuk yaparak, anarşi çıkarmayın" dedi.
    37 Onlar Şuayb'ı yalanladılar da, hemen onları bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöküverdiler.
    38 Ad ve Semud'u da (helâk ettik). Bu size yurtlarından belli olmaktadır. Şeytan, onlara amellerini süsledi, onları yoldan alıkoydu. Halbuki onlar açıkgöz idiler.
    39 Kârûn'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (helâk ettik). And olsun ki, Musa, onlara beyyinelerle (apaçık) gelmişti de, onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı.
    40 Her birinin günahı sebebiyle yakaladık Kimine (Lut kavmine) taş yağdıranı gönderdik, kimini (Salih’in kavmi Semud ile Şuayb’ın kavmi Meyden) sayha (korkunç ses) yakalayıverdi, kimini (Karun’u) o (günah) sebebiyle yere batırdık, kimini de (Nuh’un kavmi ile Firavun ve ordusu) suda boğduk. Allah onlara zulmetmedi. Ancak onlar kendilerine zulmetti.
    41 Allah'tan başka sığınacak dostlar edinenlerin durumu örümceğin durumuna benzer. Şüphesiz evlerin en zayıfı örümceğin evidir. Keşke bilselerdi.
    42 Şüphesiz Allah, onların Allah'tan başka yalvardıkları şeyi bilir. O Aziz'dir, Hakim'dir.
    43 İşte bu misalleri insanlara veriyoruz. Onları ancak alimler anlar.
    44 Allah gökleri ve yeri hak ile yarattı. Şüphesiz bunda mü'minler için âyet (ibret) vardır.
    45 Kitaptan sana vahyolunanı oku. Namazı dosdoğru kıl. Şüphesiz namaz, fuhşiyattan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı zikretmek ise en büyük (iş) dir. Allah yaptıklarınızı bilir.

    https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ankebut-suresi-22-45-tefsiri-ali-kucuk

    • 57 min
    Ankebut Suresi 46-69 Tefsiri Ali Kucuk N085 M029

    Ankebut Suresi 46-69 Tefsiri Ali Kucuk N085 M029

    *29 ANKEBÛT SÛRESİ 46-69 MEALİ N085 M029

    Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile.

    46 Ehli Kitapla en güzeliyle mücadele et. Ancak onlardan zulmedenler hariç. Şöyle söyleyin: "Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. Bizim ilahımız da, sizin ilahınız da birdir. Biz O’na teslim olmuşuz."
    47 Böylece sana da kitap indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz Ona (Kur’ân'a) iman ederler. Bunlardan (müşriklerden) da Kur’ân'a iman edenler vardır. Ayetlerimizi ancak kâfirler inkâr eder.
    48 Bundan (Kur’ân'dan) önce sen, herhangi bir kitap okumuş değildin. Sağ elinle de onu yazmış değildin. (Eğer okuyup yazsaydın) o zaman batıl peşinde koşanlar şüphe ederlerdi.
    49 Hayır, Kur’ân, ilim verilenlerin gönüllerinde apaçık âyetlerdir. Bizim âyetlerimizi ancak zalimler inkâr eder.
    50 Dediler ki; "O’na Rabbinden mu'cizeler indirilmeli değil miydi?" De ki: "Mu'cizeler ancak Allah'tandır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
    51 Onlara okunan bu kitabı sana indirmemiz, onlara (mu'cize olarak) yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden kavim için bir rahmet ve öğüt vardır.
    52 De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O göklerde ve yerde olanı bilir. Batıla iman eden ve Allah'ı inkâr edenlere gelince, işte onlar zarara uğrayanların ta kendileridir.
    53 Senden azabı çabukça istiyorlar. Eğer belirlenmiş bir sûre olmasaydı, elbette azap onlara gelirdi. Elbette (azap), onlar farkına varmadan ansızın geliverecek.
    54 Senden azabı çabucak istiyorlar. Şüphesiz, cehennem kâfirleri kuşatmıştır.
    55 O gün azab, onları üstlerinden, ayaklarının altından kaplar ve Allah (onlara): "Yaptıklarınızı tadın" der.
    56 Ey iman eden kullarım, şüphesiz Benim yeryüzüm geniştir. Ancak Bana ibadet edin.
    57 Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.
    58 İman edip salih amel işleyenleri elbette altından ırmaklar akan Cennetteki köşklere, ebedi kalmak üzere yerleştireceğiz. (Salih) amel işleyenlerin mükâfatı ne güzel.
    59 Onlar ki, sabreden kimselerdir ve yalnız Allah’a tevekkül ederler.
    60 Nice hayvanlar vardır ki, rızkını taşıyamaz. Onlara da size de Allah rızk verir. O her şeyi işiten ve her şeyi bilendir.
    61 And olsun ki onlara "gökleri ve yeri kim yarattı, Güneşi ve Ayı kim emri altında tuttu? diye sorsan; "Elbette Allah" derler. Öyleyse nasıl da döndürülüyorlar?
    62 Allah, kullarından dilediğine rızkı bolartan, dilediğine de daraltan Allah'tır. Şüphesiz Allah her şeyi bilir.
    63 Eğer onlara; "gökyüzünden yağmuru indirip onunla öldükten sonra yeryüzünü dirilten kimdir?” diye sorsan, elbette "Allah" derler. "Elhamdülillah" de. Onların çoğu akletmezler.
    64 Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Şüphesiz gerçek hayat âhiret yurdundakidir. Keşke bilselerdi.
    65 Gemiye bindiklerinde, dini yalnız Allah’a halis kılarak dua ettiler. Ancak onları karaya çıkardığımızda hemen şirk koşarlar.
    66 Onlara verdiğimiz (nimetler)e nankörlük etmeleri için (ortak koşarlar). Faydalansınlar bakalım. Yakında (gerçeği) bilecekler.
    67 Çevrelerindeki insanlar çarpılıp, kapılırken; (Mekke'yi) güvenli ve korunmuş kıldığımızı görmediler mi? Batıla iman ediyorlar da, Allah'ın nimetlerini inkâr mı ediyorlar?
    68 Allah'a yalan iftira eden ve kendine gelen hakkı yalanlayandan daha zalim kim var? Kâfirler için Cehennemde kalacak yer mi yok?
    69 Uğrumuzda cihat edenlere elbette yollarımızı göstereceğiz. Muhakkak Allah, ihsan yapanlarla beraberdir.

    https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ankebut-suresi-46-69-tefsiri-ali-kucuk

    • 58 min
    Muminun Suresi 1-23 Tefsiri Ali Kucuk N074 M023

    Muminun Suresi 1-23 Tefsiri Ali Kucuk N074 M023

    *23 MÜ'MİNÛN SÛRESİ 1-23 MEALİ N074 M023

    Mekke'nin son dönemlerinde nazil olmuştur. 118 âyettir. Kurtuluşun reçetesi verilmiştir. Temiz yiyecek, temiz söz ve temiz iş arasındaki ilgiye dikkat çekilmiş, insan sözüne önem verip, Kur’ân’ı terk edenlerin durumu bildirilmiş ve âhirete dikkat çekilmiştir.
    Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile.

    1 Mü'minler muhakkak kurtuluşa erdiler.
    2 Onlar, namazlarında huşuludurlar.
    3 Onlar, boş şeylerden yüz çevirirler.
    4 Onlar, zekât için çalışırlar.
    5 Onlar, ırzlarını korurlar.
    6 Ancak eşleri, yahut ellerinin sahip olduğu hariç. Çünkü onlar (eşleri ile olan ilişkilerinden dolayı) kınanmazlar.
    7 Kim bunun ötesini (eşinden başkasını) isterse işte onlar haddi aşanlardır.
    8 Onlar, emanetlerini ve âhitlerini gözetirler.
    9 Onlar, namazlarını korurlar.
    10 İşte onlardır varisler.
    11 Onlar Firdevs (Cennetin)e varis olacaklar ve onlar, orada ebedi kalacaklar.
    12 Yemin olsun ki, biz, insanı süzülmüş bir çamurdan yarattık.
    13 Sonra onu, sağlam bir yerde nutfe yaptık.
    14 Sonra nutfeyi, alaka yaptık. Alaka'yı da bir çiğnemlik et yaptık. Bir çiğnemlik eti, kemik yaptık, kemiğe de et giydirdik. Sonra onu, bambaşka bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli Allah ne yücedir.
    15 Sonra şüphesiz siz, bunun ardından elbette öleceksiniz.
    16 Sonra şüphesiz siz, kıyamet günü diriltileceksiniz.
    17 Üzerinizde yedi yol yarattık. Biz, yaratılandan gafil değiliz.
    18 Gökten belirli miktarda su indirdik ve onu yeryüzüne yerleştirdik. Onu gidermeye de bizim gücümüz yeter.
    19 Onunla sizin için hurma ve üzümden bahçeler yaptık. Onlarda sizin için çok meyveler vardır ve onlardan yersiniz.
    20 Tûr'iSîna'dan çıkan bir ağaç yarattık ki, ondan yağ çıkar ve yiyenlere bir katık olarak biter.
    21 Sizin için davarlarda da ibret vardır. Onların karınlarında olandan size içiririz. Onlarda sizin için çok faydalar vardır. Ve siz onlardan yersiniz.
    22 Onlar üzerinde ve gemiler üzerinde taşınırsınız.
    23 And olsun biz Nuh'u kavmine peygamber olarak gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet ediniz. Sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. Sakınmaz mısınız?"

    https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/muminun-suresi-1-23-tefsiri-ali-kucuk

    • 57 min
    Muminun Suresi 23-44 Tefsiri Ali Kucuk N074 M023

    Muminun Suresi 23-44 Tefsiri Ali Kucuk N074 M023

    MÜ'MİNÛN SÛRESİ 23-44 MEALİ N074 M023
    Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile.

    23 And olsun biz Nuh'u kavmine peygamber olarak gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a ibadet ediniz. Sizin O’ndan başka ilahınız yoktur. Sakınmaz mısınız?"
    24 Bunun üzerine kâfir kavminden kodamanlar: "Bu sizin gibi bir insandır. Size üstün ve hakim olmak istiyor. Eğer Allah (Peygamber göndermek) dileseydi meleklerden gönderirdi. Biz evvelki atalarımızdan bunu işitmedik" dediler.
    25 "O, kendisinde delilik olan bir adamdır. (Ayılacağı) bir zamana kadar bekleyin" (dediler).
    26 (Nuh) dedi: "Rabbim, Beni yalanlamalarına karşı Bana yardım et."
    27 Biz de ona: "Gözetimimizle ve vahyimizle bir gemi yap. Emrimiz gelip tandır kaynayınca, her cinsten ikişer tane ve aileni gemiye bindir. Ancak onlardan aleyhlerine söz geçmiş (Allah'ın azabını hak etmiş) olanları bırak. Zalimler hakkında bana yalvarma. Onlar muhakkak boğulacaklar." Diye vahyettik.
    28 Sen ve beraberinde olanlar gemiye yerleştiğinde: "Bizi zalim kavimden kurtaran Allah'a hamd olsun" de.
    29 Ve de ki: "Rabbim beni mübarek bir yere indir. Sen konuklayanların en hayırlısısın."
    30 Şüphesiz bunda (Nuh ve kavminin başından geçenlerde) birçok âyet (mucize)ler vardır. Gerçekten biz imtihan ediciyiz.
    31 Sonra onların ardından başka bir nesil yetiştirdik.
    32 Biz onlara: "Allah'a ibadet edin, ondan başka ilahınız yoktur, sakınmaz mısınız?" diyen kendi aralarından bir peygamber gönderdik.
    33 Kavminin ileri gelen kâfirleri, âhirete kavuşmayı yalanlayan ve dünya hayatında bol nimetler verdiğimiz kodamanları dediler ki: "Bu sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yer, sizin içtiğinizden içer."
    34 "Eğer sizin gibi bir insana uyarsanız, o zaman siz muhakkak zarar görürsünüz."
    35 "Siz ölüp, toprak ve kemik olduğunuzda, muhakkak çıkacağınızı mı size va'dediyor.?"
    36 "O va'd olunduğunuz (âhirette dirilme) çok çok uzak."
    37 "Bizim dünya hayatımızdan başka bir şey yoktur. (Bir kısmımız) ölürüz, (bir kısmımız) yaşarız. Biz (âhirette) diriltilecek değiliz."
    38 "O, Allah'a yalan iftira yapan bir adamdır. Biz ona iman etmeyiz."
    39 (Peygamber) dedi: "Rabbim, beni yalanlamalarına karşı bana yardım et."
    40 (Allah) buyurdu: "Az sonra pişman olacaklar."
    41 Derken sayha onları hakkıyla alıverdi de, biz onları süprüntü yapıverdik. Zalim kavim (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştı.
    42 Sonra onların ardından nice nesiller getirdik.
    43 Hiç bir ümmet kendi ecelini, ne öne alabilir ne de geciktirebilir.
    44 Sonra art arda peygamberler gönderdik. Her ümmete Rasülleri geldiğinde onu yalanladılar, Biz de onları birbiri ardından (helake) gönderdik ve onları efsane haline getirdik. İman etmeyen bir kavim için (rahmetten) uzak kalmak vardır.

    https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/muminun-suresi-23-44-tefsiri-ali

    • 57 min
    Muminun Suresi 45-69 Tefsiri Ali Kucuk N074 M023

    Muminun Suresi 45-69 Tefsiri Ali Kucuk N074 M023

    MÜ'MİNÛN SÛRESİ 45-69 MEALİ N074 M023

    Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile.

    45 Sonra Musa ve kardeşi Harun'u, âyetlerimiz ve apaçık delille peygamber olarak gönderdik.
    46 Firavun'a ve kodamanlarına (gönderdik). Onlar kibirlendiler ve onlar yükseklik kompleksinde bir kavimdiler.
    47 "Bizim gibi iki adama mı, iman edeceğiz? Bu ikisinin kavmi bize kölelik ediyorlar" dediler.
    48 O ikisini yalanladılar ve helâk edilenlerden oldular.
    49 Hidâyete ererler diye, biz Musa'ya kitabı verdik.
    50 Biz, İsa'yı ve annesini bir âyet kıldık. Onları akar suyu olan, yerleşmeye uygun yüksek bir yere yerleştirdik.
    51 Ey elçiler, güzel şeylerden yeyin ve salih amel işleyin. Şüphesiz ben yaptıklarınızı bilirim.
    52 "Şu ümmetiniz tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Benden sakının."
    53 Onlar işlerini aralarında kitaplar halinde parçaladılar. Her grup kendi yanındakiyle sevindi.
    54 Bir zamana kadar onları gafletlerinde bırak.
    55 Mal ve evlatla onlara yardım ettiğimizi mi zannediyorlar?
    56 Onların iyiliklerine mi koşuyoruz (zannediyorlar.) Hayır. (Bu mal ve evlat onlar için imtihandır.) Ancak onlar fark etmezler.
    57 Şüphesiz Rablerinin korkusundan titreyenler,
    58 Rablerinin âyetlerine iman edenler,
    59 Rablerine ortak koşmayanlar,
    60 Verdiklerini, kalplerinin Rablerine döneceği korkusuyla verenler.
    61 İşte bunlar hayırlarda yarış edenlerdir. Onlar hayırlarda öne geçenlerdir.
    62 Biz, hiçbir kimseye gücünün yetmeyeceği şeyi yüklemeyiz. Bizim katımızda hakkı söyleyen bir kitap vardır. Onlara haksızlık yapılmaz.
    63 Fakat onların kalpleri bundan (yarıştan) gaflettedir. Onların bunun dışında (kötü) işleri vardır. Onlar, o kötü işleri yaparlar.
    64 Onların rahat yaşayanlarını azapla yakalayıverdiğimizde, onlar feryat ederler.
    65 Bugün feryat etmeyin. Çünkü bizden size yardım yoktur.
    66 Ayetlerim size okunurdu da, siz ökçeleriniz üzerinde geri dönerdiniz.
    67 (Ayetlerime karşı) kibirlenerek, gece hezeyanlarıyla âyetlerimizden uzaklaşıyorsunuz.
    68 Onlar bu sözü (Kur’ân'ı) düşünmezler mi? Yoksa onlara önceki babalarına gelmeyen bir şey mi geldi?
    69 Yoksa onlar, peygamberlerini tanımadılar da, onun için mi inkâr ediyorlar.?

    https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/muminun-suresi-45-69-tefsiri

    • 58 min

Top Podcasts In Religion & Spirituality

Kuran Dinle
Kuran Dinle
alquranalkareem القران الكريم
alquranalkareem
Terri Savelle Foy Podcast Audio
Terri Savelle Foy Ministries
فاهم
هلال السيد
Talk Ya Haqq
Idris & Abdikarim
ibn abee omar
ibn abee omar