Sesli Kitap Emekçileri Şaban Demir
-
- Arts
-
👆🏻☝🏻TAKİP EDELİM…
Destek: https://www.patreon.com/join/kitapsesli?
Mail: Sbndmr072@gmail.com
inst@ sabandemirs
-
İlber ORTAYLI - Bir Ömür Nasıl Yaşanır? (1.Bölüm)
Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.*
-
William SHAKESPEARE - Kaybettiğin Yerde Bekleme (şiir)
Şiir
-
GOGOL - Palto (1.bölüm)
Rus gerçekçilerini kast ederek: “Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık.” dediği rivayet ediliyor Dostoyevski’nin. Gogol’ün mizahı, Dostoyevski’nin acıya olan derin bağlılığı ve Tolstoy’un kusursuzluğuyla devam ediyor Rus edebiyatında. Hikâyedeki mizah, ızdırabın kendisinden, hayatın gerçeğinden geliyor.
Kendimizle hiç ilgisi olmayan konularda özveriyle çalışmak için her sabah erkenden uyanıp gittiğimiz işyerlerinde “sıradan” görünebilmek adına satın aldığımız takım elbiseler ve bunun hüzünlü gülünçlüğü aşkına, iyi okumalar diliyoruz. Çünkü bizler, Rus gerçekçilerinin aksine, hala Gogol’ün Palto’sunun içindeyiz. -
-
Franz KAFKA - Babaya Mektup
Kafka, suçlayıcı bir tonla hafif bir ironinin birbirine karıştığı mektubunda, babası tarafından kabul görme talebini dillendirir. Aslında babasıyla arasındaki yabancılaşma ve iletişimsizliği, yapıtlarının çoğunda kendine mesele edindiği daha geniş kapsamlı varoluşsal bir açmazın parçası olarak görüyordu. Yazar evliliğe ve yetişkin bir erkek olmaya hazırlanan Georg Bendemann adlı karakterinin babası tarafından ölüme mahkûm edildiği Yargı adlı öyküsünde olduğu gibi, evlenememesinden ve yetişkin olamamasından babasını sorumlu tutuyordu.
-
Sebahattin ALİ - Kurtla Kuzu
"Polis müdürlüğünün kapısından çıkar çıkmaz bir an durakladı. kırk elli adım ötedeki anacaddeden geçen otomobillerin fenerleri, ince ince yağan yağmuru aydınlatıyor, ıslak kaldırımlar üzerinde kayarak uzaklaşıyordu. hiç durmadan çanlarını çalan tramvayların tellerden ve raylardan çıkardığı gıcırtılar, kapanan dükkanların kepenk gürültüsüne karışıyordu. olduğu yerde duran rıfat'ın gözleri ile kulakları, yirmi gündür alışkanlığını kaybettikleri bu tesirler karşısında vazifelerini yapmaktan ürküyorlardı..."