26 min

Kuş Kapanı - Stefan Zweig - Sesli Öyk‪ü‬ Sesli Kitap Dünyası

    • Books

Burak Aşkın'ın sesinden Stefan Zweig'ın ünlü öyküsü "KUŞ KAPANI" Sesli Kitap Dünyası'nda


İllüstrasyonlar: Sezen Özyıldız https://instagram.com/sezendraws
#evdekal #seslikitap #seslikitapdinle

İçeriklerimiz tamamına ulaşmak için lütfen youtube.com/seslikitapdunyasi kanalımızı ziyaret ediniz.


Stefan ZWEIG

1881 yılında Viyana'da doğdu. Varlıklı bir sanayicinin oğlu, olması iyi bir eğitim almasını sağladı. Öğrenimini Viyana ve Berlin üniversitelerinde, felsefe bölümü'nde tamamladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi.

İlk şiirlerini lise yıllarında yazan yazar, İsrail'in kurucusu '' Thedor Herzl '' ile tanişma fırsatı buldu ve iyi bir dostuk kurdu. Gazetelerde muhabirlik yapmaya başlayan Zweig, bir çok ülkeyi dolaştıktan sonra Zürih'e geldi. Birinci Dünya savaşı başlamıştı . Yazar; Viyana savaş karargahına '' Savaş Arşivi bölümüne '' memur olarak girdi. Savaş karşıtı kişiliğiyle tanındı. Savaştan sonra, Salzburg'a döndü.

Onbeş sene burada yaşayan Yahudi asıllı yazar ; Gestapo'nun, evini basıp silah araması üzerine, ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Önce İngiltere'ye daha sonra New York'a gitti. Zweig yolculuklarından birinde tanıştığı ve evlendiği, ikinci eşi Lotte Altman ile Brezilya'ya yerleşme kararı aldı. Bu kararını uygulayan yazar ; çok sayıda deneme, öykü, roman ve yaşam öyküleri yazdı.

Avrupa'nın ve ülkesinin içine düştüğü durumdan, büyük üzüntü duymaktaydı. Yaşamında yaşadığı büyük düş kırıklıklarının da etkisinde kalarak (Hitler'in düzeninin kalıcı olacağını sanması), karısı Lotte ile birlikte intihar etti (1942).


"Şimdiye kadar özgür bir adam olan ben, başını eğmiş mütevazı bir şekilde oturuyor ve garson yeniden gelene kadar örtüdeki damaları saymaya devam ediyordum. Ayağa kalktım, biramı bitirmeden bıraktım ve nazik bir şekilde masadakilere veda ettim. Dostane bir şekilde karşılık verdiler ama şaşkınlıkla karışıktı. Bakmaya gerek kalmadan, daha arkamı döner dönmez, istenmeyen varlığım oradan uzaklaşır uzaklaşmaz masadakilerin neşeli sohbetlerine kaldıkları yerden devam edeceklerini biliyordum."

20. yüzyılı en iyi anlayıp yorumlayan yazarlardan bir tanesidir Stefan Zweig. 1. Dünya Savaşı'nın yıkımı, ardından Nazizmin yükselişiyle başlayan 2. Dünya Savaşı'nın getirdiği alt üst oluşu bütün açıklığıyla okurun önüne serer.
Kısa aralıklarla yaşanan iki büyük savaşın insan bilicinde meydana getirdiği tahribatı sıradan insanları modelleyerek anlatır. Karamsarlık. kötümserlik, ümitsizlik Zweig'ını metinlerini siyah bir tül gibi örter.
Stefan Zweig akıcı anlatımı, keskin üslubu. karakter oluşturmasındaki ustalığın yanında çağına yaptığı doğru tanıklıkla klasik yazarlar arasına ismini yazdırmıştır.




---

Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/seslikitapdunyasi/message

Burak Aşkın'ın sesinden Stefan Zweig'ın ünlü öyküsü "KUŞ KAPANI" Sesli Kitap Dünyası'nda


İllüstrasyonlar: Sezen Özyıldız https://instagram.com/sezendraws
#evdekal #seslikitap #seslikitapdinle

İçeriklerimiz tamamına ulaşmak için lütfen youtube.com/seslikitapdunyasi kanalımızı ziyaret ediniz.


Stefan ZWEIG

1881 yılında Viyana'da doğdu. Varlıklı bir sanayicinin oğlu, olması iyi bir eğitim almasını sağladı. Öğrenimini Viyana ve Berlin üniversitelerinde, felsefe bölümü'nde tamamladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi.

İlk şiirlerini lise yıllarında yazan yazar, İsrail'in kurucusu '' Thedor Herzl '' ile tanişma fırsatı buldu ve iyi bir dostuk kurdu. Gazetelerde muhabirlik yapmaya başlayan Zweig, bir çok ülkeyi dolaştıktan sonra Zürih'e geldi. Birinci Dünya savaşı başlamıştı . Yazar; Viyana savaş karargahına '' Savaş Arşivi bölümüne '' memur olarak girdi. Savaş karşıtı kişiliğiyle tanındı. Savaştan sonra, Salzburg'a döndü.

Onbeş sene burada yaşayan Yahudi asıllı yazar ; Gestapo'nun, evini basıp silah araması üzerine, ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Önce İngiltere'ye daha sonra New York'a gitti. Zweig yolculuklarından birinde tanıştığı ve evlendiği, ikinci eşi Lotte Altman ile Brezilya'ya yerleşme kararı aldı. Bu kararını uygulayan yazar ; çok sayıda deneme, öykü, roman ve yaşam öyküleri yazdı.

Avrupa'nın ve ülkesinin içine düştüğü durumdan, büyük üzüntü duymaktaydı. Yaşamında yaşadığı büyük düş kırıklıklarının da etkisinde kalarak (Hitler'in düzeninin kalıcı olacağını sanması), karısı Lotte ile birlikte intihar etti (1942).


"Şimdiye kadar özgür bir adam olan ben, başını eğmiş mütevazı bir şekilde oturuyor ve garson yeniden gelene kadar örtüdeki damaları saymaya devam ediyordum. Ayağa kalktım, biramı bitirmeden bıraktım ve nazik bir şekilde masadakilere veda ettim. Dostane bir şekilde karşılık verdiler ama şaşkınlıkla karışıktı. Bakmaya gerek kalmadan, daha arkamı döner dönmez, istenmeyen varlığım oradan uzaklaşır uzaklaşmaz masadakilerin neşeli sohbetlerine kaldıkları yerden devam edeceklerini biliyordum."

20. yüzyılı en iyi anlayıp yorumlayan yazarlardan bir tanesidir Stefan Zweig. 1. Dünya Savaşı'nın yıkımı, ardından Nazizmin yükselişiyle başlayan 2. Dünya Savaşı'nın getirdiği alt üst oluşu bütün açıklığıyla okurun önüne serer.
Kısa aralıklarla yaşanan iki büyük savaşın insan bilicinde meydana getirdiği tahribatı sıradan insanları modelleyerek anlatır. Karamsarlık. kötümserlik, ümitsizlik Zweig'ını metinlerini siyah bir tül gibi örter.
Stefan Zweig akıcı anlatımı, keskin üslubu. karakter oluşturmasındaki ustalığın yanında çağına yaptığı doğru tanıklıkla klasik yazarlar arasına ismini yazdırmıştır.




---

Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/seslikitapdunyasi/message

26 min