1 hr 39 min

Bir Çöküşün Öyküsü - Stefan Zweig - Sesli Öyk‪ü‬ Sesli Kitap Dünyası

    • Books

YouTube: www.youtube.com/seslikitapdunyasi


Zeynep Aşkın'ın sesinden Stefan Zweig'ın ünlü öyküsü "Bir Çöküşün Öyküsü" Sesli Kitap Dünyası'nda
İllüstrasyonlar: Sezen Özyıldız https://instagram.com/sezendraws
#evdekal #seslikitap #seslikitapdinle

1881 yılında Viyana'da doğdu. Varlıklı bir sanayicinin oğlu, olması iyi bir eğitim almasını sağladı. Öğrenimini Viyana ve Berlin üniversitelerinde, felsefe bölümü'nde tamamladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi.

İlk şiirlerini lise yıllarında yazan yazar, İsrail'in kurucusu '' Thedor Herzl '' ile tanişma fırsatı buldu ve iyi bir dostuk kurdu. Gazetelerde muhabirlik yapmaya başlayan Zweig, bir çok ülkeyi dolaştıktan sonra Zürih'e geldi. Birinci Dünya savaşı başlamıştı . Yazar; Viyana savaş karargahına '' Savaş Arşivi bölümüne '' memur olarak girdi. Savaş karşıtı kişiliğiyle tanındı. Savaştan sonra, Salzburg'a döndü.

Onbeş sene burada yaşayan Yahudi asıllı yazar ; Gestapo'nun, evini basıp silah araması üzerine, ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Önce İngiltere'ye daha sonra New York'a gitti. Zweig yolculuklarından birinde tanıştığı ve evlendiği, ikinci eşi Lotte Altman ile Brezilya'ya yerleşme kararı aldı. Bu kararını uygulayan yazar ; çok sayıda deneme, öykü, roman ve yaşam öyküleri yazdı.

Avrupa'nın ve ülkesinin içine düştüğü durumdan, büyük üzüntü duymaktaydı. Yaşamında yaşadığı büyük düş kırıklıklarının da etkisinde kalarak (Hitler'in düzeninin kalıcı olacağını sanması), karısı Lotte ile birlikte intihar etti (1942).


"Ne yapacağını bulamıyordu; içinde her şey susmuş, yüreğinin anlamlı müziği, anahtarı kaybolmuş müzikli saat gibi ölmüştü."

"Bir insanın bile bir başkası için ne anlama gelebileceğini daha önce hiç bilmiyordu çünkü daha önce hic yalnız kalmamıştı. İnsanların hava gibi gerekli olduğunu hiç düşünmemişti ve insanın havaya ihtiyacı olduğunu, ama şu an bu yalnızlık onu boğuyordu."

"Akşam sessiz gelir her zaman. Gündüz gibi pencereden cesur bir şekilde bakmaz, karasular gibi duvarlardan sızar, tavana bir deliğe doğru çıkar, sessiz akıntısının içinde her şeyin yumuşacık yüzmesini sağlar."

“Bir insana rastladığında ve o kişi kendisinin yardımsever ve yufka yürekli olduğunu söylediğinde, sırf bu yüzden kendi hayatını bir kenara atmalı mıdır?”

"Soğuktan titreyen garip bedenini ısıtacak birine ihtiyacı vardı, bedeni yalnızca boşluk ve soğuktan ibaretti. Ruhu ölmüştü zaten, geriye kalan tek şey bedeninin de ölmesiydi."





---

Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/seslikitapdunyasi/message

YouTube: www.youtube.com/seslikitapdunyasi


Zeynep Aşkın'ın sesinden Stefan Zweig'ın ünlü öyküsü "Bir Çöküşün Öyküsü" Sesli Kitap Dünyası'nda
İllüstrasyonlar: Sezen Özyıldız https://instagram.com/sezendraws
#evdekal #seslikitap #seslikitapdinle

1881 yılında Viyana'da doğdu. Varlıklı bir sanayicinin oğlu, olması iyi bir eğitim almasını sağladı. Öğrenimini Viyana ve Berlin üniversitelerinde, felsefe bölümü'nde tamamladı. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Latince ve Yunanca öğrendi.

İlk şiirlerini lise yıllarında yazan yazar, İsrail'in kurucusu '' Thedor Herzl '' ile tanişma fırsatı buldu ve iyi bir dostuk kurdu. Gazetelerde muhabirlik yapmaya başlayan Zweig, bir çok ülkeyi dolaştıktan sonra Zürih'e geldi. Birinci Dünya savaşı başlamıştı . Yazar; Viyana savaş karargahına '' Savaş Arşivi bölümüne '' memur olarak girdi. Savaş karşıtı kişiliğiyle tanındı. Savaştan sonra, Salzburg'a döndü.

Onbeş sene burada yaşayan Yahudi asıllı yazar ; Gestapo'nun, evini basıp silah araması üzerine, ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Önce İngiltere'ye daha sonra New York'a gitti. Zweig yolculuklarından birinde tanıştığı ve evlendiği, ikinci eşi Lotte Altman ile Brezilya'ya yerleşme kararı aldı. Bu kararını uygulayan yazar ; çok sayıda deneme, öykü, roman ve yaşam öyküleri yazdı.

Avrupa'nın ve ülkesinin içine düştüğü durumdan, büyük üzüntü duymaktaydı. Yaşamında yaşadığı büyük düş kırıklıklarının da etkisinde kalarak (Hitler'in düzeninin kalıcı olacağını sanması), karısı Lotte ile birlikte intihar etti (1942).


"Ne yapacağını bulamıyordu; içinde her şey susmuş, yüreğinin anlamlı müziği, anahtarı kaybolmuş müzikli saat gibi ölmüştü."

"Bir insanın bile bir başkası için ne anlama gelebileceğini daha önce hiç bilmiyordu çünkü daha önce hic yalnız kalmamıştı. İnsanların hava gibi gerekli olduğunu hiç düşünmemişti ve insanın havaya ihtiyacı olduğunu, ama şu an bu yalnızlık onu boğuyordu."

"Akşam sessiz gelir her zaman. Gündüz gibi pencereden cesur bir şekilde bakmaz, karasular gibi duvarlardan sızar, tavana bir deliğe doğru çıkar, sessiz akıntısının içinde her şeyin yumuşacık yüzmesini sağlar."

“Bir insana rastladığında ve o kişi kendisinin yardımsever ve yufka yürekli olduğunu söylediğinde, sırf bu yüzden kendi hayatını bir kenara atmalı mıdır?”

"Soğuktan titreyen garip bedenini ısıtacak birine ihtiyacı vardı, bedeni yalnızca boşluk ve soğuktan ibaretti. Ruhu ölmüştü zaten, geriye kalan tek şey bedeninin de ölmesiydi."





---

Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/seslikitapdunyasi/message

1 hr 39 min