![](/assets/artwork/1x1-42817eea7ade52607a760cbee00d1495.gif)
27 episodes
![](/assets/artwork/1x1-42817eea7ade52607a760cbee00d1495.gif)
Syntax Dionysos
-
- Society & Culture
Hayata dair her şeyi bilgisiz bir şekilde yorumluyorum çünkü postmodernistim.
-
Dağıldım
İçimdekileri kusuyorum
---
Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/syntaxx13/message -
Yankı Odası
İçimi kusuyorum
---
Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/syntaxx13/message -
Ayrıksı kalmak, Yabancılaşmak
İçimi kusuyorum
---
Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/syntaxx13/message -
The Batman Who Laughs Felsefesi / Batman'in Çarpık Zihni
Batman Who Laughs,
kahramanlar ve kötülerin geleneksel kavramlarını sarsar. Batman ve Joker'ın
birleşimi olarak, iyi ile kötü arasındaki çizgiyi bulandırır. Bu, ahlakın
doğası ve birinin eylemlerinin ahlaklarını ne ölçüde tanımladığı konusunda
sorular ortaya çıkarır.
---
Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/syntaxx13/message -
Yaratıcılık ve İsyan: Frankenstein ve Prometheus'un Analizi
Hoş geldiniz! "Yaratıcılık ve İsyan" adlı podcast'imizde, edebiyatın ve mitolojinin iki unutulmaz figürü, Frankenstein ve Prometheus'u derinlemesine inceleyeceğiz.
Bu bölümde, insanın yaratma gücüne ve isyankar doğasına odaklanarak, Frankenstein'ın yaratıcılığı ve Prometheus'un isyanı arasındaki benzerlikleri ve etkileşimleri keşfedeceğiz. Modern dünyada hala güçlü olan bu temaların, bilim kurgu ve mitolojinin nasıl bir araya geldiğini anlamaya çalışacağız.
Siz değerli dinleyicilerimizle birlikte, bilim kurgu klasikleri ve mitolojinin derinliklerinde yolculuk yapacak; yaratıcılığın ve isyanın insanlık hikayesinde nasıl bir rol oynadığını anlamaya çalışacağız. "Yaratıcılık ve İsyan: Frankenstein ve Prometheus'un Derinlikleri" podcast'i, sizi düşündürecek, sarsacak ve bu iki zaman ötesi figürün bize ne anlattığını keşfetmenize yardımcı olacak.
Hazır mısınız? Buyurun, derinliklere dalalım ve bu etkileyici hikayelerin ötesindeki anlamları keşfedelim. İyi dinlemeler!
---
Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/syntaxx13/message -
Postmodern Sanat Nedir
Modern sanat ve çağdaş sanat çok fazla karıştırılan iki
dönem. Kelime olarak ikisi de benzer anlamlara gelse de entelijansiya’da bunlar
birbirinden tamamen farklı. Modern sanat isminin aksine hiç modern değil hatta
baya da eski. Modern sanat terimi, 19. yüzyılın sonlarından itibaren ortaya
çıktı. Bu dönemde sanatçılar, geleneksel sanat anlayışını sorgulayarak, yeni
ifade biçimleri ve teknikler arayışına girdiler.
Modern sanatın kökenleri,
endüstri devriminin etkisiyle birlikte toplumda ve sanatta meydana gelen
değişimlere dayanmaktadır. Sanatçılar, geleneksel sanat formlarını terk ederek,
duygusal deneyimleri daha özgün bir şekilde ifade etmeye çalıştılar. Fotoğrafçılığın
yaygınlaşması ve popülerleşmesinden dolayı sanatçılar gördüklerini gerçekçi bir
şekilde birebir yansıtmaktansa daha özgür ve otantik şekilde yansıtmayı
seçtiler. Modern sanatın evrimi, birçok farklı akımın ortaya çıkmasına neden
oldu. Her akım kendi özgün tarzı ile tanınır. Örneğin, izlenimcilik, kübizm,
dadaizm, sürrealizm gibi akımlar, modern sanatın çeşitli yönlerini temsil eder.
Modern sanatın bu deneyselliği, özgürlüğü sanatın sadece maddi esasları
üzerineydi. Sanat hala bilinen kabul görülen şekil kuralları üzerinde var
olmaya devam ediyordu. Çağdaş sanat bu noktada sanatın sadece maddi esaslarında
değil şekil esaslarında da özgürleşmeye gitti ve bilinen şekil esaslarını yıkıp
sanatın belirli normlar üzerinde sıkışmasını ve kendini tekrar etmesini
engelledi. Sanatın şekil olarak özgürleşmesi gösteri sanatı, dijital sanat,
land art, installation art gibi sanatların doğmasını sağladı. Birçok yönden
çağdaş sanat, 1960’ların kitle iletişim araçlarının patlamasına ve daha sonra
dijital medya ve bilgi teknolojisinin yükselişiyle birlikte büyüyerek ortaya
çıktı. Peki bu kadar bahsediyoruz ama sanat ne demek.
Sanat
dendiğini duyduğumuzda bir çoğumuzda aklımızda direkt müzeler, pahalı
çerçeveleri olan tablolar, heykeller ve bunun gibi şeyler aklına geliyor ve
tepki genellikle ben pek anlamadım sanat sanırım bana göre bir şey değil
şeklinde son buluyor. Bunun sebebi uzun süreler boyunca sanatı entelijansiyaya,
çok ufak küçük bir elit zümreye sıkıştırıp. Sadece onların yaptığı, tükettiği
bir şeye indirgememizdi. Aslında sanat toplumun sadece belirli bir kesmi için
değil, toplumu toplum yapan en ufak parçası için de sanattır. Toplumdan halkı
çıkardığımızda toplum diye bir şey ortada kalmaz. Bu yüzden sanat bir zümreye
sıkıştırılamaz. Sanat onu hissetmek isteyen, üretmek isteyen, tüketmek isteyen
herkes içindir. Ve tahmin ettiğimizden daha geniş bir alanı kapsar. Dinlediğimiz
müzikten, izlediğimiz filmden, şiirlerden, tiyatrolardan, sokakta yapılan
gösterilerden, pankartlardan, grafitilerden tutun neredeyse her şey sanatın
maddi ve şekilsel yapısını oluşturabilir. Peki durum eğer böyleyle sanatı
gerçekten nasıl tanımlayabiliriz?
---
Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/syntaxx13/message