42 avsnitt

Çin'deki iş insanlarımızdan okuyan öğrencilerimize, kamu görevlilerinden bu ülkede yaşayan Türk expatlara kadar herkesle sıcak sohbetler yapıyoruz. Çin İş Kulubü'nde ise bu ülkeyle ilgili kurum ve kuruluşların yöneticilerinin yanısıra, Çinle iş yapan veya yapmayı düşünen girişimlerimizi ağırlıyoruz. Biz soruyoruz konuklarımız yanıtlıyor.

Çin'deki Türkler Anlatıyor/Çin İş Kulub‪ü‬ Cindeki Turkler/Cin is Kulubu

    • Näringsliv

Çin'deki iş insanlarımızdan okuyan öğrencilerimize, kamu görevlilerinden bu ülkede yaşayan Türk expatlara kadar herkesle sıcak sohbetler yapıyoruz. Çin İş Kulubü'nde ise bu ülkeyle ilgili kurum ve kuruluşların yöneticilerinin yanısıra, Çinle iş yapan veya yapmayı düşünen girişimlerimizi ağırlıyoruz. Biz soruyoruz konuklarımız yanıtlıyor.

    Türk-Çin Dostluk Vakfı Bşk. Yrd. M.Ali Yaşar

    Türk-Çin Dostluk Vakfı Bşk. Yrd. M.Ali Yaşar

    Türk Çin Kültür Derneği bünyesinde, Kerem Köfteoğlu’nun hazırlayıp sunduğu “Çin İş Kulübü’ne konuk olan Türkiye Çin Dostluk Vakfı Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yaşar, “Türkiye’nin Kuşak ve Yol Girişimi’nde aktif rol alıp, Çin’in altyapı, teknik ve finans gücünü daha fazla kullanmasını destekliyoruz” dedi.

    Kerem Köfteoğlu’nun Youtube ve Yön Radyo’da hazırlayıp sunduğu Çin İş Kulübü’ne konuk olan Türkiye Çin Dostluk Vakfı Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yaşar, “Çin’in doğru anlayıp, Kuşak ve Yol projesinde sunduğu altyapı ve finans gücünden daha fazla yararlanmalıyız” dedi.

    Topluma Çin’in iyi anlatılması gerektiğini vurgulayan Yaşarbunun nedenini şöyle açıkladı: “Birincisi Çin, hızlı tren konusunda büyük bir ağa sahip. Birçok konuda Avrupa’dan daha yetkindir. Kuşak ve Yol projesi kapsamında da çok güçlü bir altyapı ve finans gücüne sahip. Türkiye, söz konusu proje kapsamında Edirne’den Kars’a kadar uzanan ‘orta koridor’ dediğimiz yerde bulunuyor. Türkiye bu hattı bazen kendi bazen de dış ülkelerin yardımıyla geliştirmeye çalışıyor. Bu hatların yapılması çok ciddi oranda finansman ihtiyacı gerektiriyor. Bu noktada Türkiye’nin Kuşak ve Yol Girişimi’nde aktif rol alıp, Çin’in altyapı, teknik ve finans gücünü daha fazla kullanmasını destekliyoruz. Bu proje Çin emperyalist projesinden ziyade, Avrasya'yı birleştirip, kaynakların doğru üretim merkezleri ve güzergâh üzerindeki ülkelerle paydaş bir projedir. Herkese faydası olacağı gibi, tek kutuplu dünyadan gelişmekte olan ülkelerin daha bağımsız hale getirecek bir proje olduğunu iyi anlatmamız gerekiyor.”

    Vakfın 2009’da Hasan Çapan tarafından Ankara’da kurulduğunu hatırlatan Yaşar bu konuda şu bilgileri verdi: “Kurulduğumuz günden bu yana iki ülke arasındaki ticari ve kültürel ilişkileri ileriye taşıyacak çeşitli etkinlikler yaptık. İki halkın birbirini anlamasının yolu dilden geçtiği için Türkiye'de çeşitli okulların kütüphanelerine binlerce Çince kitap bağışladık. Çin Büyükelçiliğiyle koordineli olarak 70 küsur öğrenciye burs verilmesi sağladık."


    ---

    Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/cindeki-turkler/message

    • 16 min
    TUÇİAD Başkanı Kemal Koçak Anlatıyor

    TUÇİAD Başkanı Kemal Koçak Anlatıyor

    Türk Çin Kültür Derneği bünyesinde, Kerem Köfteoğlu’nun hazırlayıp sunduğu “Çin İş Kulubü”ne konuk olan TUÇİAD Başkanı Kemal Koçak “BAİB-Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği- iş birliğiyle, Akdeniz bölgesinin kirazını Şanghay’da pazarlama fırsatı yakaladık” dedi.

    Çin İş Kulubü’ne konuk olan TUÇİAD (Türkiye-Çin İşadamları Dostluk ve Dayanışma Derneği) Başkanı Kemal Koçak, “Antalya Valiliği ve BAKA ile de ortak çalışmalar yaptık” dedikten sonra şöyle devam etti: “Çin’in 100 milyon nüfuslu Shandong eyaletiyle ‘kardeş şehir’, Shandong Ticaret Odası’yla da iş birliği protokolü imzaladık. Ayrıca Antalya Bilim Üniversitesi ve Çin Hebei Üniversitesi’ni de ‘kardeş üniversiteler’ yaptık.”

    TUÇİAD’ın kurulduğu 2002 yılından bu yana aralarında ATSO, Hong Kong İş Geliştirme Kurumu gibi birçok kurumla çeşitli toplantılar yaptıklarını hatırlatan Koçak şunları söyledi: Temelde ‘kazan-kazan’ ilkesine dayalı bir dış ticareti amaçlıyoruz. Türkiye, Avrupa Asya’ya ve Afrika’ya çok yakın adeta dünyanın tam orasında bulunuyor. Tarihi İpek Yolu, yeni adıyla Kuşak ve yol gibi ülkemizin coğrafi, politik, lojistik vb. avantajlarını biliyoruz. Çinli dostlarımız da bunların farkında. Bu yüzden iki taraf da ‘Çin üretim üssü, Türkiye ise dünyaya dağıtım üssü olsun. Birlikte üretip birlikte satalım’ anlayışı ile projeler geliştiriyor.


    ---

    Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/cindeki-turkler/message

    • 17 min
    Çin'deki Türkler Anlatıyor-40.Bölüm

    Çin'deki Türkler Anlatıyor-40.Bölüm

    Kerem Köfteoğlu’nun Arzum-OKKA’nın destekleriyle Youtube ve Yön Radyo’da hazırlayıp sunduğu “Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” programına konuk olan T.C. Hong Kong Ticaret Ataşesi Merve Yılmazcan, Çin anakarasına bağlı, “Tek Ülke İki Sistem” ilkesiyle yönetilen Hong Kong’un serbest liman statüsünde olduğunu söyledi. İthalat ve ihracatta sınırlama, ek mali mükellefiyet veya gümrük vergisi bulunmadığına dikkat çeken Yılmazcan şöyle devam etti: “Serbest liman konumuna bağlı olarak, dünyanın en büyük sekizinci ithalatçı ekonomisidir. İhracatta ise bu sıralamanın Hong Kong’un artan reeksport kabiliyetiyle daha da yükseldiğini görüyoruz. Nitekim, bölge 2020 yılı rakamları itibari ile en büyük altıncı ihracatçı ekonomisine sahip. Toplam dış ticaret hacmi 1 Trilyon ABD Doları’nın üzerindedir”.

    Hong Kong sermayesi kaynaklı 100 civarında şirketin Türkiye’de faaliyet gösterdiğini, Hong Kong’da ise, merkezi Türkiye’de bulunan ya da sahipleri Türk vatandaşları olan 70 kadar şirket olduğunu belirten Yılmazcan “Hong Kong, uluslararası bir ticaret merkezi olduğu kadar, aynı zamanda bir fuar merkezi konumundadır. Pandemi öncesindeki dönemde yıl içerisinde yüzlerce uluslararası organizasyona ev sahipliği yapan Hong Kong, Asya’nın ve aslında tüm dünyanın önemli bir buluşma noktasıdır” dedi.

    Sanal Ticaret Heyetleri

    Pandemiyle birlikte gelen seyahat kısıtlamalarından dolayı fuarların yapılamadığını hatırlatan Yılmazcan, bu konuda üretilen bir çözümü şöyle anlattı: “Bu koşullarda fuarlar dijitalleşti. Bakanlığımız da bu dönemde dijital faaliyetlerin desteklenmesine yönelik mevzuat düzenlemelerini yürürlüğe koydu. Bir diğer önemli politika değişikliğini de ticaret heyetlerinde yaşayıp, pandemiyle birlikte heyetlerimizi ‘sanal ticaret heyeti programları’ kapsamında gerçekleştirmeye başladık. Bunun ilkini de geçtiğimiz haziran ayında Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Hong Kong Ticaret Odası iş birliğiyle düzenledik”

    Ülkemizde geliştirilen yeni nesil teknolojiler açısından Hong Kong’un yatırımcı bulunabilecek önemli bir merkez olduğunu hatırlatan Yılmazcan açıklamalarını şöyle noktaladı: “Bu nedenle, yeni nesil teknolojiler alanında faaliyet gösteren girişimlerimize Hong Kong’daki önemli etkinliklere (Fintech Week – Startmeup HK) katılmalarını öneriyoruz. Bu noktada, yakın dönemde faaliyetine başlayan Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğümüzün, fintech, yazılım, oyun gibi pek çok alt sektörü bünyesinde bulundurulan bilişim sektörüne yönelik destekleriyle iyi bir sinerji yakalanabilir. Finans alanında da ciddi iş birliği şansı var. Finans açısından önemli bir merkez olan Hong Kong, Çin’in başlattığı Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki projeler bağlamında da finansal hizmet sağlayıcı olarak konumlandırıldı. Dolayısıyla taraflar arasında bu iki alanda iş birliği imkanlarının geliştirilebileceğine yönelik inancımız tamdır.”


    ---

    Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/cindeki-turkler/message

    • 29 min
    Çin'deki Türkler Anlatıyor-39. Bölüm

    Çin'deki Türkler Anlatıyor-39. Bölüm

    Kerem Köfteoğlu’nun Youtube ve Yön Radyo’da sunduğu “Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” programına katılan Yiwu Jubu Trade ve Hongyu International Trade Limited şirketlerinin Genel Müdürü Atakan Özkaraca, Çin’in son 40 yılda kaydettiği gelişmeleri özetledi. Çin’in teknolojide önemli ataklar da yaptığını hatırlatan Özkaraca şu bilgiyi verdi: “Çin artık dünya liderliği konusunda ABD ile atbaşı gidiyor. Kuşak ve Yol projesi de bundan sonraki gelişmelerin anahtarı olacak. Türkiye’nin coğrafi konumuna baktığımızda, Kuşak ve Yol’un kavşak noktasında, önemli bir kapı olduğunu görüyoruz. İki ülke arasındaki görüşmeler sıkılaştırılmalı. Birbirimizi doğru anlayıp, elele vermeliyiz. Yeni İpek Yolu ticaretin kapısı, Türkiye de bu kapının anahtarı. Kapı ve anahtarı buluşturmalıyız. Türkler ve Çinlilerin birlikteliğinin dünya ticaretine renk katacağına inanıyorum.”

    İstanbul Üniversitesi İşletme bölümü mezunu, mali müşavirlik ve marka vekilliği konularında da bilgisi olan Atakan Özkaraca, iş hayatının inceliklerini Kapalıçarşı ve Tahtakale’de öğrendi. Türkiye’den bujiteri ve saç aksesuarı konusunda edindiği birikimle 2005’te Çin’e yerleşip, Guangzhou eyaletinde Yiwu Jubu Trade co. Ltd. firmasını kurdu. Çin’in bijuteri sektörünün Türk girişimcilere bazı fırsatlar sunduğuna dikkat çeken Özkaraca,“Yiwu, küçük üreticiler için adeta bir cennet. 4,5 kilometre uzunluğunda, 200 bine yakın dükkanda, Çin’in her yerinde üretilen malları bulmak mümkün. Türk girişimciler, bu pazarın yedek parça ve ara mamül alanındaki fırsatlarını henüz tam manasıyla kullanamadı. Bu fırsatları değerlendiren birkaç arkadaşımız oldu ama bunlar yeterli değil. Türkiye’nin bu alanlarda üretim potansiyelinin iyi tasarımlarla taçlandırılıp birkaç malzeme fabrikası kurulursa, ülke olarak bunun yararını göreceğimize inanıyorum” dedi.


    ---

    Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/cindeki-turkler/message

    • 25 min
    Çin'deki Türkler Anlatıyor-38. Bölüm

    Çin'deki Türkler Anlatıyor-38. Bölüm

    Kerem Köfteoğlu’nun Youtube ve Yön Radyo’da sunduğu “Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” Antiochia Genel Müdürü Taner Köse, son zamanlarda THY’nin Çin bileti fiyatlarının aşırı artmasından yakındı. Uçak bileti fiyatlarından aşırı yükselmesinden Çin’deki yurttaşlarımızın mağdur olduğuna dikkat çeken Köse, “Çin’e tek yön fiyatı 155 bin lira. Ailecek Çin’e gitmek veya oradan Türkiye’ye gelmek istersek, bunun bize maliyeti bir daire fiyatına geliyor. Sosyal medya platformu WeChat’te ‘Çin’e Dönüş’ adıyla bir grup kurduk. Mağduriyetimizi büyükelçilik ve konsoluslarımızın yanı sıra THY’ye de bildirdik. Bu konuya bir çözüm yolu bulunmasını talep ediyoruz” dedi.

    Yaşadığı ve bir Türk berberi açtığı Yiwu hakkında da bilgiler veren Köse “Burası aslında bir köy. Buna karşın günümüzde dünyanın perakende merkezi haline geldi” dedikten sonra şu bilgiyi verdi: “Yiwu Uluslararası Ticaret Merkezi ya da diğer adıyla Yiwu Futian Market, 7 kilometrelik bir alanı kaplıyor. Burası dünyanın en büyük açık pazarı olarak biliniyor. Buraya gelenler diledikleri ürünü bir koliden bir konteyner’a kadar istedikleri miktarda satın alabiliyor. Ben aynı Zamanda Tanko Trading adıyla aracılık hizmeti de veriyorum. Bize gelen müşterileri bu pazara yönlendiriyoruz. Dilerlerse onların talep ettiği ürünü bulup onlara yolluyoruz. Bu pazardan veya Çin’in her hangi bir yerinden ürün-malzemeye ihtiyaç duyanlara ülkeyi ve şartlarını bilen aracılarla çalışmalarını öneriyorum.”


    ---

    Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/cindeki-turkler/message

    • 27 min
    Çin'deki Türkler Anlatıyor-37. Bölüm

    Çin'deki Türkler Anlatıyor-37. Bölüm

    Kerem Köfteoğlu’nun Arzum OKKA’nın destekleriyle Youtube ve Yön Radyo’da sunduğu “Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” özel programına katılan Arzum Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda DEİK Asya-Pasifik İş Konseyleri Koordinatörü Murat Kolbaşı, Türk Kahvesini UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası listesine dahil ettirmenin ardından 5 Aralık’ın Dünya Türk Kahvesi Günü olarak kutlanması için de çabaladıklarını söyledi.

    “Şanghay’da kahve pazarında ciddi bir rekabet var. Bu noktada Türk kahvesinin pazarda yer bulma şansı var mı? Sorusunu yanıtlayan Kolbaşışöyle konuştu:  “Kamu ve özel sektör işbirliğiyle Türk kahvesini Çin’de tanıtacak ciddi adımlar atıyoruz. Özellikle Guanco Başkonsolosluğumuzdan ticari ateşemizin girişimleriyle Guangzhou Kahve Birliği ve Pu’er Kahve Endüstrisi Birliği yönetimiyle bir işbirliği anlaşmaları imzaladık. Buna göre, Türk kahvesini Çin’de tanıtıp ortak ürün geliştirme gibi konularda etkinlikler düzenleyeceğiz. Onlar makinelerimizi biz de onların kahvesini kullanacağız. Çinlilerin fal baktırma talebini de çok yoğun. Dolayısıyla Türk kahvesi ve Türk markalarının Çin geneli ve Şanghay özelinde yer bulma şansı var. Kahve alanındaki işbirlikleriyle de Türk kahvesinin pazarda hak ettiği yere geleceğine inanıyoruz.”


    ---

    Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/cindeki-turkler/message

    • 29 min

Mest populära poddar inom Näringsliv

Framgångspodden
Acast
Den hållbara hjärnan
Gabriella Svanberg och Annika Kvist
RikaTillsammans | Om privatekonomi & rikedom i livet
Jan och Caroline Bolmeson
Tabberaset
Frida Lund och Klara Doktorow
Börsmagasinet
Börsmagasinet
Placerapodden
Placerapodden