İngilizcesi Neydi?

Podbee Media
İngilizcesi Neydi?

Ben Atacan Yeşilada nam-ı diğer veya a.k.a English with Atacan. Podbee ile beraber eğleneceğimiz meselelerin ingilizcesi neydi diye sormak için toplandık. (Bir de videolarımdaki kadar korkutucu biri olmadığımı kanıtlamak için.) İngilizcesi Neydi? podcastine hoşgeldin!

Episodes

  1. 5 DAYS AGO

    Hiç Siyah Kuğu Gördünüz Mü?

    Bu bölümde, film ve dizilerin dil öğrenimindeki etkisi hakkında konuşuyorum. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak, izlediğim yapımların İngilizce öğrenimime nasıl katkı sağladığını anlatıyor, popüler kültür referanslarıyla bazı ilginç deyimlerin kökenlerine değiniyorum. Eğer dil öğrenirken eğlenmenin en iyi yolu ne diye merak ediyorsanız, bu bölümü kaçırmayın! • Black Swan Theory – Siyah Kuğu Teorisi. mecazi. Beklenmedik büyük etkili olaylar. • Breakthrough – Kırıp geçmek. mecazi. Büyük buluş, ilerleme. • Milestone – Kilometre taşı. mecazi. Dönüm noktası. • Break a leg – Bacağını kır. mecazi. Bol şans. • Spill the beans – Fasulyeleri dökmek. mecazi. Ağzındaki baklayı çıkarmak. • The nail that sticks out gets hammered down – Çıkıntı yapan çivi çakılır. mecazi. Farklı olan bastırılır. • Hit the nail on the head – Çiviyi kafasından vurmak. mecazi. Doğru noktaya parmak basmak. • Straight from the horse’s mouth – Doğrudan atın ağzından. mecazi. Birinci elden bilgi almak. • With a grain of salt / With a pinch of salt – Bir tutam tuz ile almak. mecazi. Şüpheyle yaklaşmak. • Bite the bullet – Mermiyi ısırmak. mecazi. Zor bir şeye katlanmak, dişini sıkmak. • Against all the odds – Tüm ihtimallere karşı. mecazi. Her şeye rağmen başarmak. • The straw that broke the camel’s back – Deveyi çöktüren son saman tanesi. mecazi. Bardağı taşıran son damla. • Point of no return – Geri dönüşü olmayan nokta. mecazi. Karar alındıktan sonra dönüş yapılamayan durum. • Don’t burn the bridges – Köprüleri yakma. mecazi. İlişkileri koparma, geri dönüşü olmayan şekilde bağları kesme. • Fortune favors the bold – Şans cesurlardan yanadır. mecazi. Cesur olanlar başarıya ulaşır. • All it takes is one bad day – Tek gereken kötü bir gündür. mecazi. Bir kötü gün her şeyi değiştirebilir. • Pronounce – Telaffuz etmek. • Extraterrestrial (E.T.) – Dünya dışı varlık. • Adaptation – Uyum sağlama, adaptasyon. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

    26 min
  2. 5 MAR

    Profesör Suçlunun Kim Olduğunu Sordu… Ama İngilizce!

    Bu bölümde, hayatınızı değiştirecek bir kararın eşiğinde olsaydınız ne yapardınız? Belirsizliğe atlamak mı, yoksa güvenli olanı seçmek mi? Kendi yolumu çizerken yaşadıklarımı anlatıyor, dil öğrenimi üzerine konuşuyorum.  • Take a leap of faith – İnanç sıçraması (bilinmezliğe cesurca atılmak). • YOLO (You only live once) – Sen yalnızca bir kez yaşarsın. • Immersion – Yoğun maruz kalma. • Language exposure – Dile maruz kalma. • Wake-up call – Gerçekleri fark ettiren uyarı. • Don’t fall into this trap – Bu tuzağa düşmeyin. • Laid-back – Rahat, gevşek. • Steep learning curve – Dik öğrenme eğrisi (öğrenmesi zor süreç). • Prep year – Hazırlık yılı. • Gap year – Üniversiteye başlamadan veya devam ederken verilen ara yıl. • STEM (Science, Technology, Engineering, Math) – Fen, teknoloji, mühendislik ve matematik. • Social sciences – Sosyal bilimler. • Foreign language – Yabancı dil. • Bilingual – İki dilli. • Cultural mediator – Kültürel arabulucu. • Cultural agent – Kültürel temsilci. • Frequency illusion – Sıklık yanılsaması. • Nurture vs. Nature – Çevre mi, genetik mi?. • Know-how – Uzmanlık bilgisi, teknik bilgi. • GPA (Grade Point Average) – Not ortalaması. • Purgatory – Araf. • Indecisive – Kararsız. • Lockdown – Karantina, kapatma. • (SWAT) Special Weapons and Tactics – Özel Silahlar ve Taktikler. • Blank out – Beyni durmak, hiçbir şey hatırlayamamak. • Syllabus – Müfredat, ders programı. • Culprit – Suçlu. • Fluency – Akıcılık. • Accuracy – Doğruluk. • Consistency – Tutarlılık. • Accountable – Sorumlu. • Carrot and a stick – Havuç ve sopa yöntemi (ödül-ceza yaklaşımı). • Peace of mind – İç huzuru, gönül rahatlığı. • Journaling – Günlük tutma. • Nuance – Nüans. • Jack of all trades, master of none – Her işi bilen ama hiçbirinde uzman olmayan kişi. • Sponsorship – Sponsorluk. ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir . 50podbee koduyla Hiwell’de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

    21 min
  3. 26 FEB

    Amerikan Rüyası Mı, Yoksa Coca-Colonization Mı?

    Bu bölümde, Hollywood’un yarattığı Amerikan Rüyası’ndan, Coca-Colonialism’den, yerel ve dijital argolardan bahsediyorum. Elbette, bu kavramlarla alakalı İngilizce kelimeleri de paylaşmadan geçmiyorum! • Rags to Riches – Fakirlikten zenginliğe yükselme. • Ladder of Success – Başarı merdiveni. • Started from the Bottom – En alttan başlamak. • Glorify – Yüceltmek. • Exaggerate – Abartmak. • Pursuit – Peşinden gitme, çaba. • Trailblazer – Öncü, çığır açan kişi. • Entrepreneur – Girişimci. • Pioneer – Öncü. • Break the Mold – Kalıpları kırmak. • Misfit – Uyum sağlamayan kişi. • Subvert – Altüst etmek, devirmek. • Highlights – En önemli anlar. • From Scratch – Sıfırdan, en baştan. • Melting Pot – Kültürel çeşitliliğin kaynaştığı yer. • Bulk – Büyük miktar, yığın. • White Supremacy – Beyaz üstünlüğü. • Cultural Diversity – Kültürel çeşitlilik. • Taxation and Representation – Vergilendirme ve temsiliyet. • Globalization – Küreselleşme. • To Give In – Pes etmek, boyun eğmek. • Colonialism – Sömürgecilik. • McDonaldisation – Kültürel ve ekonomik süreçlerin, fast-food sistemleri gibi hızlı, verimli, standart ve hesaplanabilir hale gelmesi. • Coca-Colonisation – Amerikan kültürünün ve tüketim alışkanlıklarının, özellikle büyük şirketler aracılığıyla, diğer ülkelerde yayılması. • Assimilation – Asimilasyon. • Consciously – Bilinçli olarak. • FOMO (Fear of Missing Out) – Bir şeyleri kaçırma korkusu. • Torture & Torment – İşkence ve eziyet. • Superficial – Yüzeysel. • Slang – Argo. • Lit (Slang) – Harika, mükemmel, çok iyi. • Slay (Slang) – Çok iyi yapmak, etkileyici olmak. • TBH (To Be Honest, Slang) – Dürüst olmak gerekirse. • Dead-Ass (Slang) – Ciddi ciddi, tamamen doğru. • Cancel Culture – İptal kültürü. • What With – (Sebep belirtirken kullanılan bir ifade). • Self-Made – Kendi çabasıyla başarılı olmuş. • Ambition – Hırs, tutku. • Incentivize – Teşvik etmek. • Cautious – Dikkatli, temkinli. • Pave the Way – Yol açmak (mecaz). • Glamour – Göz kamaştırıcılık, cazibe. ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir . 50podbee koduyla Hiwell’de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

    27 min
  4. 19 FEB

    İngilizce Utancını Avantaja Nasıl Çeviririz?

    Bu bölümde, İngilizce veya başka bir dil öğrenirken motivasyon kazanmanın öneminden bahsedeceğim. Bunun için, korkularımızı nasıl aşmamız gerektiğini ve hata yapmanın aslında büyük bir avantaj sağladığını ele alacağız. • Achilles’ Heel – Birinin en zayıf noktası, en büyük zaafı. • Context – Bağlam. • Curb Your Enthusiasm – Heyecanını kontrol etmek, ölçülü olmak. • Dis- Prefix – Olumsuzluk veya karşıtlık anlamı katan ön ek. • Agree / Disagree – Aynı fikirde olmak / Aynı fikirde olmamak, katılmamak. • Assemble / Disassemble – Birleştirmek / Parçalarına ayırmak, sökmek. • Escapism – Kaçışçılık, gerçek hayattan uzaklaşma eğilimi. • Haphazard / Haphazardly – Rastgele / Rastgele bir şekilde. • Keep On Grinding – Pes etmeden çalışmaya devam etmek, azimle uğraşmak. • Mal- Prefix – Olumsuzluk veya kötü anlam katan ön ek. • Function / Malfunction – İşlev / İşlev bozukluğu, arıza. • Nutrition / Malnutrition – Beslenme / Kötü beslenme, yetersiz beslenme. • Rain Check – (Bir planı) başka bir zamana ertelemek. • Couldn’t Get The Hang Of It – Bir şeyi tam olarak kavrayamamak, öğrenememek. ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir . 50podbee koduyla Hiwell’de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

    20 min
  5. Ricky Gervais ile Karşılaşırsanız Yapmanız Gerekenler

    12 FEB

    Ricky Gervais ile Karşılaşırsanız Yapmanız Gerekenler

    Bu bölüm yabancı bir arkadaşınızla ya da daha önemlisi Ricky Gervais gibi birinin karşısında sinema hakkında nasıl ingilizce konuşursunuz onu anlatacağım. Ricky Gervais etkilenir mi bilmem ama karşınızdaki kişinin etkileneceği kesin. • Binge-watching – Bir dizi veya film serisinin bölümlerini arka arkaya, tek oturuşta izleme. • Cliff-hanger – Sonunun veya sonucunun belirsiz kaldığı, heyecan verici durum veya hikâye. • Setting – Bir kitap, film veya tiyatro oyununda olayların geçtiği zaman ve yer. • Prequel – Daha önce yayımlanmış bir eserin olaylarından önce geçen hikâye. • Sequel – Önceki bir kitap, film veya oyunun hikâyesini devam ettiren eser. • Traditional – Uzun süredir bir toplum veya grup tarafından sürdürülen alışkanlık veya davranış biçimi. • Phantom – Fiziksel olarak var olmayan, hayalet ya da düşsel varlık. • Menace – Zarar verme ihtimali olan şey veya kişi. • Protagonist – Hikâyede, filmde veya oyunda ana kahraman. • Antagonist – Hikâyede baş karakterin karşısında duran kişi veya güç. • Comedy, Romance, Action, Horror, Thriller – Komedi, Romantik, Aksiyon, Korku, Gerilim. • Plot twist – Bir hikâyede öngörülmeyen bir olay veya gelişme. • Blockbuster – Büyük ilgi gören ve çok satan film veya kitap. • Cameo – Ünlü bir oyuncunun filmde veya dizide kısa süreli rol alması. • Cult classic – İlk çıktığında çok popüler olmasa da zamanla belirli bir hayran kitlesi edinen film veya kitap. • Cast - Casting – Bir film, oyun veya dizide yer alan oyuncular (cast) ve bu oyuncuların seçilme süreci (casting). • Icebreaker – İnsanları birbirine ısındırmak için yapılan oyun, şaka veya sohbet. • Genre – Sanat, edebiyat veya müzikte belirli özellikler taşıyan kategori. • Foreshadow – Hikâyede ileride olacak bir olayın önceden sezdirilmesi. • Tear-jerker – İzleyiciyi veya okuyucuyu duygulandıran, hüzünlü eser. • Revolves around – Bir hikâyenin veya konunun belirli bir tema veya karakter etrafında şekillenmesi. • Emotional roller coaster – Büyük mutluluk ve üzüntülerin iç içe geçtiği duygu durum değişimi. • Punch in the gut – Şok edici veya üzücü bir olayın yarattığı güçlü duygusal etki. ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir . 50podbee koduyla Hiwell’de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

    31 min

Ratings & Reviews

5
out of 5
4 Ratings

About

Ben Atacan Yeşilada nam-ı diğer veya a.k.a English with Atacan. Podbee ile beraber eğleneceğimiz meselelerin ingilizcesi neydi diye sormak için toplandık. (Bir de videolarımdaki kadar korkutucu biri olmadığımı kanıtlamak için.) İngilizcesi Neydi? podcastine hoşgeldin!

You Might Also Like

To listen to explicit episodes, sign in.

Stay up to date with this show

Sign in or sign up to follow shows, save episodes and get the latest updates.

Select a country or region

Africa, Middle East, and India

Asia Pacific

Europe

Latin America and the Caribbean

The United States and Canada