34 min

Dr. Kerim Has: Erdoğan artık Hafter’i darbeci değil, mareşal olarak kabul ediyor Kerim Has'la Moskova'dan

    • Politics

Türkiye ve Rusya’nın çağrısıyla Moskova’da Libya için planlanan ateşkes Libya Ulusal Ordusu Generali Hafter’in masadan ayrılmasıyla sonuçsuz kaldı.

Moskova sonrası Almanya'nın başkenti Berlin'de bir araya gelen 12 ülke lideri ve beş uluslararası kuruluş başkanını 55 maddeden oluşan “Libya Barış Planı” adındaki mutabakata imza attılar.

Küresel ve bölgesel pek çok aktörün katıldığı zirvede, Libya’da karşı cephelerde yer alan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Feyyaz el Sarraj ile ülkenin doğusunda bulunan Libya Ulusal Ordusu lideri Halife Hafter de yer aldı.

Rusya uzmanı Dr. Kerim Has ile AhvalPod Moskova’dan programında Moskova’da arabulucu rolüne soyunan, ancak Hafter’in sürpriz kararıyla bir anlamda istediğini elde edemeyen Rusya ve Türkiye’nin Berlin mutabakatı ile elde ettikleri kazanımlar ve kayıpları konuştuk.

Kerim Has, Berlin’deki zirvede kalıcı bir ateşkes imzalanmasa da geçiçi de olsa bu yönde bir adım atılmak üzere mutabakata varıldığını söylüyor.

Has’a göre, 55 maddelik bildirinin çoğunluğu Hafter ve Sarraj’dan ziyade Erdoğan yönetimine yönelik bir bildiri olduğuna vurgu yapıyor.

Berlin'de imzalanan mutabakatta, "Tüm katılımcılar Libya'daki silahlı çatışmalara müdahale etmeme ve Libya'nın içişlerine karışmama taahhüdünde bulunmuştur" deniyor. Has, bunun doğrudan Ankara’ya bir mesaj olduğunun altını çiziyor.

Rusya’nın Libya politikasının bir değişikliğe uğramadığını, sahada güçlü olan Hafter’e desteğini sürdüreceğini kaydeden Has, Moskova’da bir ateşkes sağlanamamasının Rusya açısından tam bir fiyasko olduğunu belirtiyor. Zira Putin yönetimi, uluslararası arabuluculuk rolünü oynamak istiyordu.

Has, Hafter’in masadan kalkmasının arkasında bölge aktörleri Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın yanı sıra ABD’nin de olabileceğini ifade ediyor.

Anlaşmanın Hafter’e bakan yönünde ise Libya Temsilciler Meclisi’ni tanıyan maddenin yer almasına dikkat çeken Kerim Has, “Türkiye’de ister istemez bunu tanımış oluyor. Yine maddelerden birinde Sarraj’tan ‘Başbakan’ olarak bahsedilirken Hafter’in önünde ise ‘Mareşal’ sıfatı var. Türkiye’de bu bildiriye imza attığı için bir nevi, Hafter’i artık darbeci değil, Mareşal olarak kabul etti” diyor.

Berlin mutabakatı ile birlikte Ankara’nın Libya’ya asker gönderme planının kâğıt üstünde askıya alındığını belirten Has, ilerleyen süreçte bunun işlemeyeceğini öngörüyor.

Türkiye ve Rusya’nın çağrısıyla Moskova’da Libya için planlanan ateşkes Libya Ulusal Ordusu Generali Hafter’in masadan ayrılmasıyla sonuçsuz kaldı.

Moskova sonrası Almanya'nın başkenti Berlin'de bir araya gelen 12 ülke lideri ve beş uluslararası kuruluş başkanını 55 maddeden oluşan “Libya Barış Planı” adındaki mutabakata imza attılar.

Küresel ve bölgesel pek çok aktörün katıldığı zirvede, Libya’da karşı cephelerde yer alan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Feyyaz el Sarraj ile ülkenin doğusunda bulunan Libya Ulusal Ordusu lideri Halife Hafter de yer aldı.

Rusya uzmanı Dr. Kerim Has ile AhvalPod Moskova’dan programında Moskova’da arabulucu rolüne soyunan, ancak Hafter’in sürpriz kararıyla bir anlamda istediğini elde edemeyen Rusya ve Türkiye’nin Berlin mutabakatı ile elde ettikleri kazanımlar ve kayıpları konuştuk.

Kerim Has, Berlin’deki zirvede kalıcı bir ateşkes imzalanmasa da geçiçi de olsa bu yönde bir adım atılmak üzere mutabakata varıldığını söylüyor.

Has’a göre, 55 maddelik bildirinin çoğunluğu Hafter ve Sarraj’dan ziyade Erdoğan yönetimine yönelik bir bildiri olduğuna vurgu yapıyor.

Berlin'de imzalanan mutabakatta, "Tüm katılımcılar Libya'daki silahlı çatışmalara müdahale etmeme ve Libya'nın içişlerine karışmama taahhüdünde bulunmuştur" deniyor. Has, bunun doğrudan Ankara’ya bir mesaj olduğunun altını çiziyor.

Rusya’nın Libya politikasının bir değişikliğe uğramadığını, sahada güçlü olan Hafter’e desteğini sürdüreceğini kaydeden Has, Moskova’da bir ateşkes sağlanamamasının Rusya açısından tam bir fiyasko olduğunu belirtiyor. Zira Putin yönetimi, uluslararası arabuluculuk rolünü oynamak istiyordu.

Has, Hafter’in masadan kalkmasının arkasında bölge aktörleri Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın yanı sıra ABD’nin de olabileceğini ifade ediyor.

Anlaşmanın Hafter’e bakan yönünde ise Libya Temsilciler Meclisi’ni tanıyan maddenin yer almasına dikkat çeken Kerim Has, “Türkiye’de ister istemez bunu tanımış oluyor. Yine maddelerden birinde Sarraj’tan ‘Başbakan’ olarak bahsedilirken Hafter’in önünde ise ‘Mareşal’ sıfatı var. Türkiye’de bu bildiriye imza attığı için bir nevi, Hafter’i artık darbeci değil, Mareşal olarak kabul etti” diyor.

Berlin mutabakatı ile birlikte Ankara’nın Libya’ya asker gönderme planının kâğıt üstünde askıya alındığını belirten Has, ilerleyen süreçte bunun işlemeyeceğini öngörüyor.

34 min