İlyas Payas İlyas Payas
-
- Arts
İnsanı, evreni,yaşamı oku ...
-
Sevda Atlası & İlyas PAYAS ( şiir)
Seni Neden sevdiğimi sormuştun;
Çünkü sen Orta Afrika'da İlkel bir kabilenin inandığı,
Arkaik bir dindeki kurtarıcı inancı gibi
Kutsal ve umut vericisin.
Senin gelişinle bahar gelecek
Çiçekler açacak diyarımda .
Senin gelişinle bereket bulacak ruhum ve
Senin gelişinle yağmur ormanları ikrama başlayacak.
Seni seviyorum çünkü ;
Sen kimsenin varlığına inanmadığı ,
Amerika'yı keşfe giden,
Bir İspanyol denizcinin umudu gibisin.
İnsana yolunu kaybettiren fırtınalarda dahi umuş ışığı olursun.
Seni seviyorum çünkü ;
Sen bir Hint fakirinin dünyadan ve hayattan alacaklı olmasına rağmen
Kavuştuğu iç huzur gibisin.
Seni öyle bir seviyorum ki ,
Seni sevmek varlık sebebidir.
Çünkü sen ;
Kuzey kutbunda bir eskimonun
Kardan bir iglosu gibisin
Hayatın tüm soğuklarından koruyorsun beni ve Isıtıyorsun içimi.
Seni öyle bir seviyorum ki kadınım .
Ruhum seninle
Orta Asya'nın bozkırlarında
Nefes nefese koşan yılkı atları gibi,
Özgür ve hür.
Seni öyle bir seviyorum ki
Seni düşününce
Rusyaya Direnen Afgan Mücahitlerin,
Direniş ruhu kaplıyor içimi.
Seni öyle asil seviyorum ki,
Kırım'da
İslam Giray Han gibi Asil ve yanlız seviyorum. Seni seviyorum çünkü sen;
Balkanlarda milletleri ve dinleri
Aşkları ve sevgileri,
Bir birine bağlayan,
Vakur duruşlu Mostar köprüsü gibisin ,
Kalbim seninle hayata bağlanır.
Seni öyle bir seviyorum ki sen benim ,
Alsas Lorenimsin.
Değil ilngiltereyle tüm dünyayla, Yüzyıl savaşlarını yapabilirim senin için.
Korkma sevgilim yumuşak huyluyumdur,sana karşı.
Fakat ruhum Ömer muhtar gibi direnir yıllarca
Sevdamıza ve muhabbetimize göz diken her namerde.
Ve sana söz öyle bir direnirim ki
Medine Müdafii çöl kaplanı Fahrettin Paşam,
Aşkın kutsal şehrini Medine , Kudüs ve İstanbul'dan sonra Sen diye ilan eder.
Öyle hoşsun ki yarim.
İskenderiyede binlerce kitaba sığmayan t
Tarifsiz güzelleğin, nice kütüphaneler oluşturur.
Gönlümün başkentinde.
Aşkım, huzurum, seni çok seviyorum
Çünkü sen,
Gırnatada Ben-i Ahmet sarayı gibi zarif ve güzelsin.
Seni öyle seviyorum ki
Gözlerin Moğollar tarafından kana bulanmış.
Yüreğimin coğrafyasında,
Sukuneti ile bir inci gibi parlayan Semerkand gibi.
Sevdamı anlatabilir miyim bilmiyorum ama
Kaşgardan fillerle yürüsen,
Cümle Hint diyarına girsen.
Yine de senin titrettiğin gibi titretemez yüreğimi.
Rapunzel gibi kuleye hapis değilsen de.
Sinbad gibi uçan halıyla gelemesem de seni kurtarmaya .
Yedi başlı ejderhayı ve şahmeranı aşmak zorunda kalmasam da .
Bağdat'ta sıkışmış bir Abbasi halifesi gibi hissetsen de kendini .
Doğunun ve batının sultanı. Tuğrul beyim gibi
Çıkar gelir kurtarırım seni.
Ve sana and olsun sevdiğim
Hasan Sabbah gibi kim göz dikerse mutluluğumuza Alamuttan
Nizamülkün aklıyla
Alpagonun kılıcını bürünür gönlüm
Ve oyarım gözlerini bir cuma vakti.
Tarifi zor bir sevda benimkisi,
Göğsümün tam ortasına
Taç Mahal diktirecek cinsten .
Daha güzelsin
Simurgtan ve Zerdüşten.
Efrasyabla birlikte yaptığımız dövüşten ,
Çeker çıkarır seni yüreğim.
İşte sevdiğim , Sultan Baybars yeniden dirilse ,
Moğul belası yer yüzünden silinse.
Selahaddinle Kudüs'e girilse
Kostantiniye mehir olarak verilse .
Ayaklarına atlas halı serilse .
Kaşıkçı elması küpen yapılsa .
Gönlün gönlüme bin bir gece sarılsa .
Yurdumun tüm gülleri derilse.
Yine de benim gülüm sensin....🌹🌹🌹🩵♥️
https://www.antoloji.com/sevda-atlasi-2-siiri/ -
Neredeyim & İlyas Payas - şiir
Neredeyim
İlyas Payas
Saba makamında dinlendiririm ruhumu ,
Geçmişin yükünü ,
Geleceğin kaygısını
Bir nefeslik bırakırım köşeye .Bu hengamenin arasında,
Karanlıklar zifiri , kaygılarım dipdiri .
Karşılaşmaktan kaçarım ,
Aynamdaki yalandan .Geçmişin kirli yüzlü adamıyım ,
Kendimin hep bir adım arkasındayım
Gönlümün begonyalar saksısındayımLaleleri koparılmış bir yolum ben
Üzerimde akasyaların selvilerin
Kavakların gölgesi .
Ve artık hoş gelmiyor ,
Göçmen kuşların sesi ...Sonbahar , son baharını yaşatıyor ,
İçimde çırpınan bir mavi sızı .
Soluk soluğa küheylanlar gibiyim .
Ben son devrin, garip dilencisiyim .Sıkıyor prangalar gök yüzünü .
Bir tek nefes alamıyorum artık .
Arkada bıraktığım koca bir ömür
Sanki masamdaki artık.Mısralarımda bir idamlığın son sözü .
Gözlerimde mavi gökyüzü...
Kaybolmuş gibiyim ,
Yabancıyım sanki hayata dahi ,
Kimim ben sahi .
Dudaklarimda bir avuç soru .
Neredesin ya Rabbi,
Neredeyim ey Rabbim.Bogazımda düğümlü sürgün hikayesi ,
Çekilir sulardan huzur gemisi.
Bir mum alevinde titrer hecelerim,
Sessizliği yırtarken ıssız geceleri ... -
Haticem & İlyas Payas
Haticem
İlyas Payas
Bir gün konuşmamız lazım Haticem .
Sana bunları ha dedim ,ha dicem .
Bir gece yarısı, mahalle arasında.
Eski elektrik trafosunun yanında .
Sağların ve solların
Umutların ve dağların,
Slonganlarına şahitlik etmiş duvarın altında .
Konuşmamız lazım Haticem.
Anlatmam lazım sana
Sırtı nasır tutmuş bir hammalın yükünü ,
Nefes nefese kalmış bir işçinin alın terini .
Ayakkabıcı kemal abinin dikiş seslerini .
Bir gece yarısı bükerek iç sesimi .
Bunlar anlatır ancak beni .
Konuşmak lazım haticem ,
Yada dağlarına konuşlanmak .
Baharın ve kışın ,
Barışın ve savaşın şahidi olarak.
İçimde bir kavimler göçü toplanır.
Dağlarımda sesin yankılanır,
Karıştırır Avrupa'nın değil,
Aklımın içini dışını ,her karışını.
Kalbim kalbinde harp düzeni almış .
Gayri nizami bir harp varmış.
Bir avuç Çeçen mücahidin Budennovsk baskını gibi,
Umutla ölüm arasında seviyorum seni.
Dinlemen lazım Haticem ,
Yada birazcık dinlenmen ,
Gönlümün şark köşesinde .
Çok değil birazcık , Sadece bir ömür kadar.
Eski bir mısır piramidinde bulduğum sihirli bir lambasın .
Dile benden ne dilersen demiş gözlerin .
Ve Ben özür dilemişim ,
Güzelliğini sığdıramadığım için sözlerime .
Dönüp bir kez daha bakınca gözlerine .
İçimden bir parça kopmuş sanki
Sihirli olmasa da şiirli dudaklarına .
Anlaman lazım Haticem ,
Anlatmaya gücüm yok.
İşgal etmiş sevdan topraklarımı ,
Orta doğuya demokrasi getiren Amerika gibi.
Basılmış tüm hükümet binalarım ,
Ve yetim bırakılmış bütün vuslatlarım. Guantanamo da işkence görmüş gayretlerim.
Seni seviyorum ve hayret derim.
Hayret derim çünkü ,
Rüyama gelmediğin gün yok ,
Öyle bir gurbet ki olmadığın her yer soğuk .
Her yer soğuk Haticem üşüyorum.
Camların buğularında hayalini düşlüyorum.
Nasıl bir sevdadır Haticem hayal et ,
Yokluğun çığlıklarıma sebeb bir hayalet.
Avcısını kaybetmiş bir ceylanım Haticem ,
Artık kaçmanında anlamı yok ,
Yârden başkasına derdimi açmanın da.
Yani demem o ki, milyonların arasında bir garip yanlızlığım,
Bir tek senin çözebileceğin sessizliğim var.
Dünya bir gölgelikse eğer ,
Sen altında dinlendiğim , sırtımı yasladığım çınarımsın .
Adım silinse yer yüzünden ,
Sen diğer adımsın.
Gözümün nuru, ağzımın tadı
Gönlümde hârımsın .
Bir nefeslik şu dünyada gönlümün kârısın .
Haticem gül yüzlüm,
Sen benim canımsın... https://www.antoloji.com/haticem-13-siiri/ -
Kendimize Has Bi Hâl - Derttaş Mehmet Taşdemir ve İlyas Payas ile 1. Fasıl
Kendimize Has Bi Hâl - Derttaş Mehmet Taşdemir ve İlyas Payas ile 1. Fasıl
-
Beyaz Ateş - Burhan Ali YAĞMUR
Beyaz Ateş
Bir zamanlar yakmakla tutuşmazken,
Görünmez olmuş yanıp öfkesinden.
Korlaştı içimdeki sönmez yangın
Şimdi harlı, katıksız ve de kızgın.
Avucumda taşıdığım su yetmiyor
Ve safımı hiç mi hiç belli etmiyor.
Yolun sonundaysa kalıyor bir vezin,
İşte şimdi halim İbrahim’den hazin.
Yağmur bekliyor içimde o ateş.
Gözleri patlarcasına ve serkeş.
Göğe dikiyor bakışlarını yerden,
Uçuyor külleri gözündeki ferden.
Karmaşık bir hal alır ölümün vakti.
Her güne yeni bir endişe nöbeti.
Tam ve tez al canımı, bırakma yarım.
Ölüp dirildim işte, yine sendeledim.
Böyle yakarmak istemezdim ama yeğdir,
Böyle bir dünyada bir kez ve tam ölmek.
Öyle ya, karmak istemezdim ruhumu kirle.
Öyle bir dün ya da günde, ilmek ilmek.
Aradığım; güneşte buz denizde köz
Ve ateşte bir renkti belki turkuaz.
Fakat renk körü bir ateş içimde, beyaz.
Aradığım; ne güneş ne ateşte bir ayaz,
İçimde yanan beyaz ateşe bir su yaz.
Kıymetli derttaşım Burhan Ali'ye bu güzel eserinden dolayı çok teşekkür ederim umarım beğenirsiniz Derttaşlar . -
Salih'in İrfânı
Salih'in İrfânı 19 Nisan 2021 Pazartesi
Şafak yardı 🌅 🌄Salih'in gecesini 🌃🌌🌉🌆
Güneş 🌞, mahmur gözleriyle henüz uyanmıştı.
Hûd'un altısına teslim olan serçeler 🐦
Bir sabah türküsü mırıldandı .🎶
Çiğ toplamış yapraklarını,🥀 açarken göğe 🌹yediveren
Bakraçlarına🏺 aşk doldurmuş körpe kızlar .👩👩👧👩👩👧👧
Pınarın 💧⛲şırıltısında lafladılar 🗣️.
Kavaklar 🌿hışırtılarıyla 🍃 cehri inzivada
Selamlaşır sabah 🌬️ rüzgarıylarıyla 🍃
Nasibinin peşinde , bir karınca 🐜 gayreti
Belli belirsiz yanan Zühre 🌃 ışığında.
Sabah namazı tazeliğinde demlenen çay .☕
Sulayarak süpürüyor , avlunun toprağını ihtiyar.👵
Toprak 🏜️ 🌧️ kokusunda , gönlüme düşen cemresin
Bakışların 👀 gözlerimin 👁️👁️ eşiğinden , besmelesiz geçmesin
Kınalı açıkmış 🐑🐐🐏 olmalı , melemesinsen belli .
Nicedir 🐶Çomarla 🐕 uğraşmazdı 🐱 Tekir 🐈 bu denli
İşte Salih'in manzarası, budur ilhamı
Tohumları 🌱Anadolu'da 🇹🇷🌍 bin yıllık irfânın…
İlyas Payas