10 episodes

Avicenna Hospital

#avicenna Podcasts Avicenna Hastanesi

    • Saúde e fitness

Avicenna Hospital

    Koronavirüs Tedavi Sürecinde İlaçlar ve Vitaminler

    Koronavirüs Tedavi Sürecinde İlaçlar ve Vitaminler

    İlaç ve vitamin uygulamaları, Covid-19 pandemi sürecinde hayatlarımıza daha fazla girmeye başladı. Tüm dünyanın Kasım 2020’de karşılaştığı salgın hastalıkla ilgili uzmanlar, spesifik bir tedavi şekli aramaktadır. Ancak Corona virüse karşı ilaç tedavisi henüz keşfedilememiştir. Bununla birlikte farklı hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçların, Covid-19 virüsünü atlatmada yardımcı olduğu belirlenmiştir. Hastalık süreçlerinde koronavirüs geçiren kişilere bu anlamda, destekleyici bazı tedaviler uygulanmaktadır.


















    Koronavirüs Hastalığı Nedir?















    Koronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa sebep olabilecek büyük bir virüs topluluğudur. İnsanlarda, birkaç koronavirüsün soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha şiddetli olan sağlıklı problemlerine kadar solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olduğu bilinmektedir. Yeni tip koronavirüse ise, SARS-CoV-2 virüsü sebep olmaktadır.















    Tüm dünyada yayılma hızı ve öldürücü etkisi sebebiyle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bu virüs salgını, ‘pandemi’ olarak ilan edilmiştir. Gelişmiş ülkelerin Hastalık Kontrol Merkezleri ile DSÖ, pandemi süreçlerini yakından takip ederek, bu süreç ile ilgili bilgilere her gün yeni bir güncelleme getirmektedir. Son olarak uzun çalışmalar sonucu bulunan Koronavirüs tedavisi işleminde aşıların ile en kısa sürede pandeminin önüne geçilmesi hedeflenmektedir.


















    Koronavirüs Belirtileri ve Risk Grupları















    Bu hastalıkta belirtisiz olgular olabileceği bildirilmekle birlikte, kaç kişinin yalnızca taşıyıcı olduğu bilinmemektedir. En çok karşılaşılan belirtiler arasında ise ateş, öksürük ve nefes darlığı bulunmaktadır. Şiddetli evrede zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gerçekleşmektedir. Hastalıkta en çok etkilenen risk grupları ise şu şekildedir:





















    * 60 yaş üstü bireyler,

    * Kalp hastalığı, diyabet vb. gibi kronik hastalığı bulunanlar,

    * Kanser hastaları,

    * Sağlık çalışanları.





































    Koronavirüs Nasıl Yayılır?















    Virüs, sıklıkla enfekte kişinin öksürmesi, hapşırması veya nefes vermesi sonucunda ortaya çıkan damlacıklar yoluyla bulaşmaktadır. Bu damlacıklar çok ağır olduğu için havada asılı kalamaz. Dışarı çıktığı anda hemen yere veya bulabildiği herhangi bir yüzeye düşer. Bu sebeple COVID-19 ile enfekte olmuş birinin yakınındayken, virüsü solumanız halinde bulaşır. Bununla birlikte virüsün bulaştığı bir yüzeye dokunduktan sonra gözlerinize, burnunuza veya ağzınıza dokunmanız halinde enfekte olabilirsiniz. Yayılma hızı yüksen olması sebebiyle, koronavirüs tedavisi boyunc ahasta karantinada tutulur ve dışarı çıkmaması, insanlarla temas etmemesi konusunda uyarılır.


















    Covid-19 Tedavi Yöntemleri















    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tarafından hazırlanan rehberler kapsamında tanı konulan hastalara corona tedavisi uygulanmaktadır. Uygulanan ilaç tedavisinde amaç, optimal fayda sağlayabilmektir. Katı formdaki bu ilaçlar, yutma güçlüğü vb. gibi durumların olması halinde sıvı forma getirilerek uygulanabilmektedir. Bu anlamda Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı olan Favipiravir ilacı Covid-19 vakalarında rutin olarak kullanılmaktadır. Koronavirüs tedavisi için kullanılan yöntemler arasında;


















    Favipiravir İlaç Tedavisi

    Sinovac mı Biontech mi?

    Sinovac mı Biontech mi?

    Biontech ve Sinovac aşıları, Aralık 2020’de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından acil kullanım onayı almış aşılardır. Tüm dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerde aşılama hızla devam ederken endişe duyulan en büyük konulardan biri, aşıların olası riskleri ve yan etkileridir. İki aşı arasında bulunan farklar ve etkileri de merak edilen diğer konular arasında yer alıyor. Bu yazımızda, sizler için Sinovac ve Biontech aşıları hakkında uzman görüşlerine dayanan detaylı bilgilendirmeler yer almaktadır.


















    Biontech Aşısı Nedir?















    Pfizer-Biontech tarafından üretilmiş olan Koronavirüs aşısı, 18 yaş ve üzerindeki kişilere yapılmak üzere, 11 Aralık 2020’de acil kullanım onayı alan canlı bir aşıdır. Biontech aşısının, MRNA tabanlı aşı olduğu bilinmektedir. Bu aşı, insan vücuduna girdiğinde hücrelere Koronavirüse ait olan ‘’spike’’ isimli proteinin, nasıl yapılacağına dair talimatlar vermeye başlar. Bununla birlikte bağışıklık sistemi bu proteini yabancı cisim olarak algılayarak, buna karşı antikorlar da dahil olmak üzere bir reaksiyon geliştirir. Biontech ve Sinovac aşıları korumasının sağlanması için 6 ay ara geçtikten sonra, hatırlatma aşıları yaptırılabilir.


















    Biontech Aşısı Nasıl Çalışır?















    Genel itibari ile mRNA aşıları vücuda girdiğinde, hücrelere COVID-19’a sebep olan canlı virüsü kullanmadan bağışıklık tepkisini tetikleyecek bir protein yapmayı öğretmektedir. Bağışıklık sistemi bir kez tetiklendiğinde, vücutta daha sonra antikorlar üretebilmektedir. Bu antikorlar, gelecekte gerçek virüsün vücuda girmesi halinde enfeksiyonla kolaylıkla savaşmamıza yardımcı olurlar.















    ‘RNA’, hücrelere protein yapma talimatlarını veren bir molekül olan ‘Ribonükleik Asit’ anlamına gelmektedir. Messenger RNA (mRNA) aşıları ise, Covid-19’a sebep olan virüsün yüzeyinde bulunan ‘SARS-CoV-2 Spike’ proteinini yapmak için genetik talimatları kapsamaktadır.















    Bir kişiye aşı enjekte edildikten sonra, hücreler genetik talimatları okuyabilir ve söz konusu proteini kolaylıkla üretebilir. Proteinin bir parçası üretildikten sonra hücre talimatları bozar ve bu proteinlerden kurtulur. Kısacası, vücutta kısa süreli bir hastalık oluşuyormuş gibi işlem yapılır ve sonunda virüs dışarı atılır. Burada bağışıklık sistemi, üretilen proteinin kendi hücrelerine ait olmadığını anlar ve bir reaksiyon oluşturarak, antikor üretmeye başlar.


















    Biontech Aşısı Etkinliği















    Aşı, kolda bulunan deltoid kasına enjekte edilerek vücuda verilmektedir. Uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda iki doz olarak uygulanan Biontech aşısının, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara göre 3 doz uygulanmasının daha etkili olacağı bildirildi. Özellikle kronik hastalığı olan ve 50 yaş üzerindeki bireylerde çok daha etkili olacağı anlaşıldı. Aşılamada iki doz arasında 28 gün olması etkinliğinin daha fazla olduğunu kanıtladığından, Biontech aşısı olanların ilk dozdan 28 gün sonra 2. dozu yaptırması gerekmektedir.


















    Biontech Yan Etkileri















    Pfizer Biontech aşısı, kişiye 3 hafta aralıklarla iki doz şeklinde uygulanmaktadır. Bugüne kadar, devam eden faz 3 klinik deneye kayıtlı 37.586 katılımcıdan aşıyla alakalı detaylı güvenlik dataları toplanmıştır. Bu çalışmalar sonucunda aşının en sık bildirilen yan etkisi, enjeksiyon bölgesinde gelişen reaksiyondur.















    Klinik deneyler sırasında aşı sonrası görülebilecek olan başka yan etkile...

    • 3 min
    Gözde Sinek Uçuşması

    Gözde Sinek Uçuşması

    Gözde sinek uçuşması veya göz önünde uçuşan cisimler görmek, fazlasıyla sık karşılaşılan bir göz durumudur. Avicenna Ataşehir Hastanesi Göz Hastalıkları bölümü uzman hekimleri, gözde uçuşan cisimler görmek hakkında merak edilenleri anlattılar.


















    Gözde Sinek Uçuşması Nedir?















    Gözler normalde ön kamara adı verilen ve göz bebeği ile kornea ortasında bulunan boşlukla, arka kamara ismi verilen, gözün çok büyük bir bölümünü oluşturan bölgeden oluşmaktadır. Arka kamara denilen bölgenin içerisini oluşturan ve yumurta akına benzeyen sıvıya vitreus sıvısı denmektedir. Genç yaşlardayken homojen ve şeffaf bir yapıya sahip olan bu sıvı, yaşlanmaya bağlı olarak katılaşmaya başlar. Zamanla örümcek ağını andıran bir yapıya sahip olur.















    Bu değişim bütün insanlarda yaşanmaktadır. Bu yüzden bütün insanlar gökyüzüne ya da beyaz bir zemine odaklanarak baktığı zaman, iplik, örümcek ağı ve hatta sinek benzeri görüntüler görürler. İşte bu tarz görüntülere neden olan yapılar, göz sıvısı içerisinde hareket ederler. Bu yüzden gözler oynadıkça sola ve sağa doğru hareket edebilirler. Bu sebeple düz bir zemine ya da mavi gökyüzüne bakarken, bu tarz yapılardan birkaç tane görmek gayet normaldir.


















    Gözde Sinek Uçuşması Ne Zaman Olur?















    Gençlik döneminden itibaren başlayan bu durum, özelikle orta yaş döneminden itibaren çok daha belirgin hale gelir. Genellikle gökyüzüne bakarken ya da beyaz bir duvara, masaya veya yüzeye odaklanıldığında ortaya çıkar.















    Fakat zamanla vitreus sıvısı fazlasıyla koyulaşabilmektedir. Bu durumda vitreusla retina birbirlerinden ayrılabilir. Bu süreçte yaşanan ayrılığa bağlı olarak vitreusun arka tarafında halka benzeri bir gölge izi oluşabilmektedir. İşte bu duruma Weiss halkası denir. Hasta tarafından net bir şekilde hissedilebilen bu durum da doğal kabul edilir. Fakat bazı hastalarda vitreus ile retina ayrılığı esnasında, vitreus retinayı çekmeye başlar. İşte böyle anlarda gözde şimşek çakması gözlemlenebilir.















    Hastalarda, gözleri kapalıyken bile sanki kaynak işlemi izlermişcesine ya da şimşek çakmasına denk gelinmiş gibi görüntüler oluşur. Aynı şekilde bu süreçte eğer gözde iç kanama meydana gelirse, hasta sayısız siyah nokta görmeye başlayabilir. Hasta için kurum yağmurunu andıran gözde siyah noktalar uçuşması, mutlaka acil tedavi gerektirmektedir.


















    Vitreus ile Retina Ayrılması















    Ayrılma sürecinde vitreusun başarısız olması halinde, retinada delik ya da yırtık oluşabilmektedir. Bu da retinanın bütünlüğünü bozar ve birkaç gün içerisinde retina adeta yırtılan bir jelatin gibi ortaya toplanabilir. Böyle bir durumda retina dekolmanı adı verilen durum meydana gelir. Bu da hastanın görme kaybı yaşamasına neden olur. Bu sebeple gözlerde patlak veren şimşek çakmalarında ya da kurum yağmuruna benzer şekilde binlerce siyah nokta görülmesi halinde, hiç vakit kaybetmeden bir göz doktoruna başvurmak gerekmektedir. Eğer gözde yaşanan ayrışma erken teşhis edilebilirse, kolay bir lazer operasyonuyla sorun çözülebilir. İlerleyen dönemlerde muhtemelen olmak zorunda kalınacak zorlayıcı ameliyatlardan, basit bir şekilde kurtulmak mümkündür.


















    Gözde Uçuşan Cisimler Geçer mi?















    Peki gözde lekeler görme nasıl geçer? Bu durum, yaşlanmanın doğal bir sonucudur. Bu yüzden geçmesi değil, yaşlandıkça artış göstermesi beklenir. Fakat zamanla bu görüntülerin aşağıya doğru toplanması ve daha az görülmeye başlanması beklenmektedir.

    • 4 min
    Akciğer Kanseri

    Akciğer Kanseri

    Akciğer kanseri, akciğer dokusunda bulunan hücrelerin hiçbir sebep olmadan, kontrolsüzce çoğalması ve tümör oluşturmasıdır. Akciğer tümörü, zamanla kemik, karaciğer ve beyin gibi organlara da yayılarak, insan bedenine zarar verir. Akciğer kanserinin başlıca sebebi, sigara kullanımıdır. Bütün kanserlerin yüzde 16'sını, kansere bağlı ölümlerin de yüzde 28'ini oluşturan akciğer kanseri hakkında merak edilenleri, Avicenna Ataşehir Hastanesi Başhekimi Uzman Doktor Nazmi Demirtaş anlattı.

    • 16 min
    Cilt Yaşlanması Nedir?

    Cilt Yaşlanması Nedir?

    Cilt yaşlanması veya cilt kırışıklığı, çoğu zaman yaşlanmaya bağlı olarak gerçekleşen, kimi zaman da farklı sebeplerle ortaya çıkan estetik bir problemdir. Avicenna Hastanesi Dermatoloji Uzman Doktorları, zamansız cilt yaşlanması hakkında merak edilenleri anlattı.


















    Cilt Yaşlanması Nedir?















    İki çeşit cilt kırışıklığı bulunmaktadır. Birisi genetik yani kalıtsal faktörlere bağlı olan kırışıklıklar, diğeri de çevresel etkenlere bağlı olarak kırışıklıklardır. Genetik faktörler, kişinin engel olamayacağı, aile büyüklerinden kendisine miras kalan etkenlerdir. Genetik faktörlerin var olması, aynı yaşta iki insanda, farklı seviyelerde cilt kırışması gözlemlenmesini sağlamaktadır. Kimi insanda erken cilt yaşlanması görülürken, kimi insanlarda da aynı yaşta olmasına rağmen neredeyse hiç kırışıklık olmayabilir. Zamansız cilt yaşlanması her ne kadar genetik faktörlere bağlı olsa da, bir takım çevresel etkiler de bu süreci hızlandırmaktadır.


















    Zamansız Cilt Yaşlanması















    Çevresel etkiler, cilt yaşlanmasının ana sebebi değil, hızlandırıcı etkisidir. Güneş ışınları, kırışıklıkta en bilinen çevresel etkilerin başında yer almaktadır. Güneş ışınlarının tendeki kolajeni bozduğu, lekelenmelere ve hatta cilt kanserine bile sebep olduğu bilinmektedir. Yine, sigara kullanımı, düzensiz ve kalitesiz beslenme, ilaç kullanımı, yanlış ve kontrolsüz bakım ürünleri kullanımı, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, kötü ruh hali, hormonal problemler, metabolik ve sistemik sorunlar gibi çok sayıda çevresel etkiler de, zamansız cilt yaşlanması sebebi olabilmektedir.


















    Cilt Yaşlanmasını Önlemek















    Cilt yaşlanmasını önlemek için çok sayıda yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemlere internet üzerinden ulaşmak her ne kadar doğru olsa da, iyi bir dermatoloji uzmanı tarafından muayene edilmek ve doğru tedavi planını oluşturmak, yapılabilecek en doğru hamle olacaktır. Avicenna Hastanesi Dermatoloji Bölümü uzman hekimleri, cilt yaşlanması için hem önleyici hem de yenileyici tedavi yöntemleri uygulamaktadır. Cilt kırışıklığını önlemek için alınabilecek önlemler şu şekilde sıralanabilir:





















    * Güneşin zararlı ışınlarından etkilenmemek adına sadece sıcak havalarda değil, soğuk havalarda da güneş kremlerinin koruyucu etkisinden faydalanmak gerekmektedir.

    * Bol su tüketmek, kırışıklı için çok faydalıdır. Günde en az 8 bardak su içmek, özellikle yüzdeki kırışıklıkları gidermek için çok faydalıdır.

    * Düzenli ve mevsimsel besinlerle beslenmek, cildin yaşlanmasını engeller.

    * Kilo problemleri yaşayan insanların cildi, kilo sorunu olmayan insanlara göre çok daha hızlı yaşlanmaktadır. Kilo sorununu aşmak, cilt kırışıklığı için faydalı bir önlem olacaktır.

    * C vitamini cilde çok faydalıdır. C vitamini dışında A ve E vitamini de cildin gençleşmesi için yararlıdır.

    * Sigara tüketmek cilde büyük zarar verir. Cilde hem içeriden hem de dışarıdan zararları dokunur. Sigarayı bırakmak, ciltte gözle görülür değişiklikler yaratmaktadır.



     

    Sıkça Sorulan Sorular

















    Cildin yaşlanması nasıl önlenir?

    Dengeli beslenmek, çevresel faktörlerden özellikle de güneşten korunmak, cildi sık sık nemlendirmek ve yaşlanma karşıtı kremler kullanmak gerekmektedir.





    Deri yaşlanması nedir?

    Deri yaşlanması ile birlikte cildin hücre sayısı, hacmi ve fonksiyonları azalır. Herkeste farklı hızlarda meydana gelen bu durum, karmaşık,

    • 9 min
    El Cerrahisi

    El Cerrahisi

    Ataşehir Avicenna Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Uzman Doktorları, El Cerrahisi hakkında bilgi verdiler.















    Öncelikle Ortopedi ve Travmatoloji ile ilgili kısa bir tanım yapabilir misiniz?















    Ortopedi ve Travmatoloji, kemikleri, eklemleri, kıkırdakları, bunlara bağlı yardımcı dokuları, adaleleri ve tendonları inceleyen, tanı ve tedavi yöntemleri uygulayan bilim dalıdır. Ortopedi ve Travmatoloji, insanın doğumundan ölümüne kadar tüm yaşamını ilgilendiren bir bilim dalıdır. Doğum ile başlamaktadır. Örneğin, kalça çıkıkları ya da yamuk ayaklar gibi problemlerle doğumdan itibaren ilgilenmeye başlar. Çocukluk döneminde başlayan kırıklar, çıkıklarla ilgilenir. Zamanla trafik kazası gibi, iş kazası gibi travmaya yani, darbeye bağlı kazaların da tedavisiyle Ortopedi ve Travmatoloji ilgilenmektedir. Bunun yanında kemik ve eklem hastalıkları da ilgi alanımızdadır. Ayrıca, menisküs yırtığı, ön çapraz bağ yaralanmaları, bağ kopmaları gibi daha bir çok spor hastalığının tedavisini yapmaktayız.















    Yaşlılıkla birlikte örneğin omuzda ya da kalçada adele yırtıkları, diz kireçlenmeleri, omuz kireçlenmeleri, ayak ve ayak bileği hastalıkları, parmak hastalıkları gibi hastalıkların da tedavisini gerçekleştirmekteyiz. Daha da yaşlanmayla birlikte örneğin kireçlenmeye bağlı protez tedavisi gibi tedavileri yapmaktayız. Biraz daha yaşlanan insanlarda görülen kalça kırıkları gibi problemlerin de, çiviyle ya da protezle tedavilerini uygularız. Kireçlenmeye veya minik kırıklara bağlı gerçekleşen omurga eğrilikleri de ilgi alanımızdadır. Kısaca Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü, vücudun batın ve beyin dışındaki tüm bölgelerini tedavi eden tıbbi anabilim dalıdır.















    El cerrahisi nedir?















    El, insan vücudunun en yararlı, en ayrıntılı ve en komplike organlarından birisidir. Göz gibi ya da beyin gibi, el de insanı insan yapan organların başında yer almaktadır. El hem yaşamak için çalışmamızı ve para kazanmamızı sağlar hem de tokalaşmak gibi sosyal bir canlı haline gelmemizi sağlar. Yeni doğmuş bir bebeğin annesine babasına elini uzatması, aslında o bebeğin hayatı öğrenmesini sağlamaktadır. Okul çağındaki bir çocuk, eliyle birlikte yazı yazmayı öğrenir. El, inanılmaz zarif bir organdır. Sadece bir işaret parmağının üzerinde 4 adet eklem vardır. Bu eklemlerin her biri, bir diz eklemi ya da kalça eklemi gibi ayrıntılı ve komplikedir. El, ince ve olağanüstü bir yapıdır. Böyle bir organın tedavisinde, operasyonel uygulamaların yapılmasına, el cerrahisi denmektedir.















    El Cerrahisi ve Mikrocerrahi neden özel bir alandır ve neden tecrübe gerektirir?















    Elde akla hayale sığmayacak kadar tendonlar vardır. En ayrıntılı organlarımızdan birisidir. Böyle bir organın tedavisi olan el cerrahisi, yoğun bir bilgi birikimi gerektirir. Müthiş bir tecrübe gerektirmektedir. Buna bağlı olarak da, yine Ortopedi ve Travmatoloji ana bilim dalının bir alt dalı olarak ayrılmış ve özel olarak eğitimleri verilmeye başlanmıştır. Mikrocerrahi ise, adından da anlaşılabileceği gibi, ameliyat mikroskopları ile, çok küçük ve ince dokuların tedavisini yapma anlamını taşımaktadır. Örnek vermek gerekir ise, parmak damarları yaklaşık olarak 1 milimetre kalınlığa sahiptir. 1 milimetre kalınlığa sahip bir borunun koptuğunu ve bunun tamir edildiğini hayal edebilirsiniz. Bir insanın böyle bir damarı kendi gözleriyle görmesi ve üzerine 5-6 tane dikiş materyali yerleştirmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, mikrocerrahi gerektiren el ameliyatı operasyonlarında, belki 10 kat, belki de 100 kat yakınlaştırma sağlayan mikroskoplar kullanırız.

    • 11 min

Top Podcasts In Saúde e fitness

Autoconsciente Podcast
Regina Giannetti, B9
Cartas de um Terapeuta
Thiago Queiroz
Passion Struck with John R. Miles
John R. Miles
Sereno - Meditação e Relaxamento
Globoplay
Huberman Lab
Scicomm Media
Sons para relaxar | by Relaxing White Noise
Sons para relaxar