5 min

TURGAY YERLİKAYA - Yeni Tehditler Ve Türkiye’nin Kurumsal Güncellenmesi Yeni Şafak Yazarlar

    • News

Zaman zaman bu köşede kaleme aldığım yazılarda, değişen bilgi ve iletişim
teknolojilerinin oynadığı role ilişkin analizler yapıyorum. 90’lar boyunca
internetin gelişimi ve askeri alanda kullanımının rolü bugün yapay zeka ve bulut
sistemleri üzerinden tartışılmaktadır. Her geçen gün yeni teknolojilere entegre
bir sistem inşa etme çabası, hiç kuşkusuz çağın koşullarına ayak uydurma ile
ilgili.
Sınır kavramının bulanıklaştığı günümüz dünyasında, sınır ötesinden gelen
tehditleri ortadan kaldırma ve bu alanda karşılaşılan riskleri öngörebilme
konusu sadece bireyler ya da şirketlerle sınırlı değil. Devlet ve devlet üstü
topluluklarının da büyük önem verdiği bilim ve teknoloji konusu, çağın
koşullarına entegre olamayanların oyun dışı kaldığı bir ortamı da söz konusu
kılmaktadır. Nitekim Sosyal Darwinist bir dünyada, bilgi ve iletişim
teknolojilerindeki yeni koşullara adapte olamayan devletlerin
güvenliklerini sürdürebilme ve egemenliklerini devam ettirebilme
koşullarında ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Güncel Krizler ve Yeni Koşullar
Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerilimin sıcak bir çatışmaya dönüşmesinin
ardından, siber uzay, medya ve bilgi teknolojilerinin de savaşın seyrini
değiştirmek amacıyla yoğun biçimde kullanıldığına şahit oluyoruz. Rus
bankalarının uluslararası para transferi sağlayan SWIFT sisteminden çıkarılması,
Russia Today ve Sputnik’in AB’de yasaklanması, bununla birlikte başta ABD
olmak üzere NATO bünyesinde kurulan STRATCOM üzerinden de Rusya’nın
Batı’da uyguladığı iddia edilen siber savaş ve dezenformasyonuyla mücadele
edilmesi, bu gerçekliğin algılanması açısından oldukça önemli. Avrupa Birliği’nde
üst düzey görevleri icra eden Josep Borrell’in “Rusya’nın sadece Ukrayna’yı
fiziksel olarak işgal etmek istemediği bunun yanı sıra zehirli mesajlarla ve yalan
haberlerle insanların zihinlerini de etkilemeye çalıştığını” yönündeki ifadeleri
dikkate değerdi. Nitekim Rusya’nın TikTok üzerinden Ukrayna’daki savaşın
psikolojik boyutunu etkilemeye yönelik manipülatif videolar ürettiği Batı’nın
şikayet ettiği konular arasında. Bu ve benzeri temalar üzerinden NATO
bünyesindeki STRATCOM’un yayınladığı raporlarda sıklıkla Rusya’nın siber alan

ve sosyal medya üzerinden üretebileceği tehditlere dikkat çekilmesi ve bunlarla
ilgili önleyici çalışmalar yapılması önemli.

Zaman zaman bu köşede kaleme aldığım yazılarda, değişen bilgi ve iletişim
teknolojilerinin oynadığı role ilişkin analizler yapıyorum. 90’lar boyunca
internetin gelişimi ve askeri alanda kullanımının rolü bugün yapay zeka ve bulut
sistemleri üzerinden tartışılmaktadır. Her geçen gün yeni teknolojilere entegre
bir sistem inşa etme çabası, hiç kuşkusuz çağın koşullarına ayak uydurma ile
ilgili.
Sınır kavramının bulanıklaştığı günümüz dünyasında, sınır ötesinden gelen
tehditleri ortadan kaldırma ve bu alanda karşılaşılan riskleri öngörebilme
konusu sadece bireyler ya da şirketlerle sınırlı değil. Devlet ve devlet üstü
topluluklarının da büyük önem verdiği bilim ve teknoloji konusu, çağın
koşullarına entegre olamayanların oyun dışı kaldığı bir ortamı da söz konusu
kılmaktadır. Nitekim Sosyal Darwinist bir dünyada, bilgi ve iletişim
teknolojilerindeki yeni koşullara adapte olamayan devletlerin
güvenliklerini sürdürebilme ve egemenliklerini devam ettirebilme
koşullarında ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Güncel Krizler ve Yeni Koşullar
Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerilimin sıcak bir çatışmaya dönüşmesinin
ardından, siber uzay, medya ve bilgi teknolojilerinin de savaşın seyrini
değiştirmek amacıyla yoğun biçimde kullanıldığına şahit oluyoruz. Rus
bankalarının uluslararası para transferi sağlayan SWIFT sisteminden çıkarılması,
Russia Today ve Sputnik’in AB’de yasaklanması, bununla birlikte başta ABD
olmak üzere NATO bünyesinde kurulan STRATCOM üzerinden de Rusya’nın
Batı’da uyguladığı iddia edilen siber savaş ve dezenformasyonuyla mücadele
edilmesi, bu gerçekliğin algılanması açısından oldukça önemli. Avrupa Birliği’nde
üst düzey görevleri icra eden Josep Borrell’in “Rusya’nın sadece Ukrayna’yı
fiziksel olarak işgal etmek istemediği bunun yanı sıra zehirli mesajlarla ve yalan
haberlerle insanların zihinlerini de etkilemeye çalıştığını” yönündeki ifadeleri
dikkate değerdi. Nitekim Rusya’nın TikTok üzerinden Ukrayna’daki savaşın
psikolojik boyutunu etkilemeye yönelik manipülatif videolar ürettiği Batı’nın
şikayet ettiği konular arasında. Bu ve benzeri temalar üzerinden NATO
bünyesindeki STRATCOM’un yayınladığı raporlarda sıklıkla Rusya’nın siber alan

ve sosyal medya üzerinden üretebileceği tehditlere dikkat çekilmesi ve bunlarla
ilgili önleyici çalışmalar yapılması önemli.

5 min

Top podcast nella categoria News

La Zanzara
Radio 24
Non hanno un amico
Luca Bizzarri – Chora Media
Il Mondo
Internazionale
Focus economia
Radio 24
Start - Le notizie del Sole 24 Ore
Il Sole 24 Ore
The Essential
Will Media - Mia Ceran